Ve bir sonraki nesil için bir yol açmaya başlıyorsunuz. | TED | وتبدأ في حفر آثار أقدام للجيل التالي للسير على خطاها. |
Benim takımım ve ben bir sonraki nesil güvenlik ürünlerinde bu mevcut teknoloji geliştirmek için başlıca üniversiteler ve savunma sektörüyle işbirliği yapıyoruz. | TED | أنا وفريقي الآن نتعاون مع جامعات رائدة وقسم الدفاع لتنمية هذه التقنية المشوقة للجيل القادم من منتجات الأمن. |
Bu, halofitleri kullanan yeni nesil havacılık yakıtları için oluşturulmuş bir tesistir. | TED | هذا المرفق مهدى للجيل القادم لوقود الطائرات الذي يستخدم النباتات الملحية. |
Bu erkek, sonraki nesle... babalık edebilmek için yıllarca bekledi. | Open Subtitles | هذا الذّكر انتظر لسنوات كثيرة فرصته ليصبح أب للجيل القادم، |
Ülkemizi değiştirmenin sırrı gelecek neslin sınırsız potansiyelini arttırma, onu destekleme ve onları ülkemizi değiştirme konusunda zorlamada yatmaktadır. | TED | يقع سر تغيير دولتنا في تعزيز ودعم الإمكانية اللامحدودة للجيل القادم وتحديهم لتغيير دولتنا. |
Ailesi, Lübnan kökenli olan üçüncü Jenerasyon Ganalılar. | TED | والداها ينتميان للجيل الثالث من الغانيين من أصول لبنانية. |
Sanıyorum çoğumuzda şöyle bir düşünce var, sanki dünyadaki büyük keşif çağı sona ermiş ve bir sonraki jenerasyonun kayda değer bir keşifte bulabilmesi için uzaya veya okyanusların derinliklerine gitmeleri gerekecek. | TED | أعتقد أن هناك شعورا يراود الكثير منا وهو أن عصر الإكتشافات العظيمة على الأرض قد انتهى، وأنه بالنسبة للجيل القادم سيكون عليهم الذهاب إلى الفضاء الخارجي أو إلى عمق المحيطات حتى يجدوا شيئا ذا أهمية للاستكشاف. |
Bir film düzeneği olduğunu düşünmeyin diye gerçek bir fotoğraf göstereyim. Bu, laboratuvarda ikinci nesil Starshade sınama ortamı. | TED | أنتم فقط تعتقدون أنها ليست على شاكلة الأفلام هذه صورة حقيقية للجيل الثاني من ظل النجم في نشر تجريبي في المختبر |
Yeni nesil Afrikalı yaratıcı liderler için bu yolculuğu kısaltmamız ve kolaylaştırmamız gerekiyor. | TED | للجيل القادم من قادة الإبداع الإفريقي، علينا تقصير وتبسيط تلك الرحلة. |
Ve birçoğunuz gelecek nesil tablet bilgisayarların piyasaya çıkması konusunda heyecanlısınızdır. | TED | والعديد منكم متحمس للجيل الجديد من الحواسيب الجيبية الصغيرة التي ستصدر في الأسواق. |
Ancak tabiat nadiren savurganlık yapar - onlar gelecek nesil için besin teşkil ediyorlar. | Open Subtitles | لكن الطبيعة نادرا ما تكون مبذرة فأصبحوا غذاء للجيل القادم |
Bir üstünlük kazanmak için kötülük için ne daha iyi yolu, yeni nesil önlemek için daha? | Open Subtitles | ما هي الطريقة كي يكسب الشر يد داخلية عدا عن التصدي للجيل التالي ؟ |
- Uzmanlığım yeni nesil protezler. | Open Subtitles | أنا مختصة في الأعضاء الصناعية للجيل التالي. |
Evrim genomu gelecek nesle aktarmakla alakalı nesilden nesile uyum sağlamak ve hayatta kalmak | TED | التطور معني بتمرير الجينات للجيل التالي، التأقلم والنجاة جيلاً بعد جيل. |
Doğa bu düzenden gayet memnun çünkü ana hedefimiz olabildiğince fazla genimizi bir sonraki nesle aktarmak. | TED | الآن، الطبيعة سعيدة بهذه الترتيبات، لأن محركنا الأساسي هنا أن ننقل أكبر عدد من جيناتنا للجيل القادم. |
Mevcut nesle --bize-- gelecekte neyin önemli olabileceğini sormak yerine DNA'daki her şeyi kaydedebiliriz. | TED | فبدلاً عن سؤالنا للجيل الحالي، أي نحن، عما قد يكون مهماً في المستقبل، يمكننا تخزين كل شيء داخل الحمض النووي. |
Yeni neslin öne çıkıp, ihtiyarları sağlam bir tekme ile koltuğundan etmesi gerekir. | Open Subtitles | أنه بحاجة للجيل القادم ليمضي قدماً ويمنحه تشجعياً قوياً. |
Geçmişte, yeni neslin en yetenekli aksiyon filmi oyuncusu olan kişiyi tanıtırken bahsedebileceğimiz niteliklerinden sadece birkaçı. | Open Subtitles | تلك بمثابة بضعة عناوين، للرجل الرائع الذي يتوقّع له أن يكون بطل الحركة الرائد للجيل القادم. |
İlk Jenerasyon'a sadece özel kişilerin katılmasına izin veririz. | Open Subtitles | نسمح فقط لولائك الـذين هم إستثنائيون حقا للأنضمام للجيل الأول. |
Çaldığın silahlardan, el bombalarından ve İlk Jenerasyon'a olan sadakatinin elastik olduğundan haberi var. | Open Subtitles | إنه يعلم بخصوص الأسلحة والقنابل التي سرقتها وولائك للجيل الأول، كان... |
Ne olduğunu biliyor musun? Yeni jenerasyonun "Düşüş"ü. | Open Subtitles | إنه "السقوط الحر" للجيل القادم |
Bu, yoksulluğun kalıcı iz bıraktığı ve gelecek nesillerin başarılı olmasından emin olmak istiyorsak çocukluktaki yoksulluk ile mücadele etmenin hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor. | TED | وذلك يعني أن الفقر يترك ندبة حقيقية، وذلك يعني إن أردنا ضمان النجاح والرفاهية للجيل المقبل، فإن معالجة مشكلة فقر الأطفال هو أمر مهم علينا القيام به. |