Elimden gelse bile, bir saniye daha senin güzel ve aptal meleğim olamayacağım. | Open Subtitles | حسنًا، أنا لن أكون لُعبتكَ .. الملاك للحظةٍ أخرى حتى لو كنتُ أستطيع |
Böyle bir şeyi bana söylemek için bir saniye bile beklememeliydin. | Open Subtitles | لم يكن عليكِ الإنتظار للحظةٍ لكي تخبريني شيء مثل هذا ما الذي تفعليه؟ |
Beyler, verin bize bir saniye? Mm-hmm. O zaman belki masum bir kız. | Open Subtitles | هل تمهلونا للحظةٍ من فضلكما أيُّها السادة؟ إذاً ربما هي بريئة |
Bir anlığına orada kalıp onları izledim ama bir şeyler doğru gelmiyordu. | Open Subtitles | بقيت هنالك للحظةٍ أتأملهما ولكنّني شعرت بشعورٍ غريب |
Bir anlığına da olsa tüm bu olaylara vakıf olmuştum. | Open Subtitles | للحظةٍ إستوعبتها |
Ben kazandım. Çok özür dilerim, Dena. bir saniye kafamı çevirdim. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً يا (دينا) لقد أزلت نظري عنه للحظةٍ واحدة |
Hakkında konuşmak için şey yok. Um... Claire, bana bir saniye verecek? | Open Subtitles | لا يوجدُ لديَّ ما يستدعي الحديث هلاَّ عذرتيني للحظةٍ من فضلكِ يا " كـــلـــيـــر " |
Eğer LA'de olduğunu biliyorduysalar onun peşinden gitmek için bir saniye bir tereddüt etmezlerdi. | Open Subtitles | لذلكـ إنْ علموا بمكانِ تواجدهِ في "لوس آنجلوس" فحينها لن يترددوا ولو للحظةٍ واحدة |
bir saniye bile gözlerimi ondan ayırmamalıyım. | Open Subtitles | لا يُمكنني إبعاد عينيّ عنه ولو للحظةٍ. |
- Bunu görmelisiniz dedektif. - bir saniye. | Open Subtitles | يجبُ أن ترى هذا أيُّها التحري - مهلاً, للحظةٍ من فضلكـ - |
Bir anlığına Elias olabilir diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت للحظةٍ انه (إلياس) |