"للحُصُول" - Translation from Arabic to Turkish

    • almaya
        
    • almak
        
    Tapınağa Bebe için kutsal su almaya gitti. Open Subtitles هي ذْهَبُت إلى المعبدِ للحُصُول على الماءِ المقدّسِ لبيب
    Tapınağa Bebe için kutsal su almaya gitti. Open Subtitles هي ذْهَبُت إلى المعبدِ للحُصُول على الماءِ المقدّسِ لبيب
    Bakkala yoğurt almaya. Open Subtitles فقط إلى المخزنِ للحُصُول على بعض اللبنِ.
    Randevu almak için Shawn'ın ismini vermek zorunda kaldım, ama beni kabul ettiler. Open Subtitles كان لا بُدَّ أنْ أُذكر إسمَ شون للحُصُول على موعد ، لَكنَّهم أَخذوني
    Pantolonundan parayı almak için... arka camdan sessizce girdim... ve küçük Ezel camdan girdi... ve onu uyandırdı. Open Subtitles تسللت من خلال النافذة الخلفية للحُصُول على المالَ من بنطاله ثم جاء إيزيل المخنث من خلال النافذه
    Eşime güzel bir hediye almak istedim. Open Subtitles نعم، تَرى، أردتُ للحُصُول على شيءِ زوجتِي لطيفِ.
    Şimdi de seni, beni almaya geleceğini söylemen için gönderdi. Open Subtitles هو حيُّ. والآن يُرسلُك لإخْباري بأنّه يَجيءُ للحُصُول عليي.
    Muhtemelen hediyelerini almaya gelen sıradaki aileydi. Open Subtitles تلك كَانتْ من المحتمل العائلةَ القادمةَ تَجيءُ فيها للحُصُول على هداياهم.
    Hayır, Doktor Larson kendi almaya geldi. Open Subtitles لا، الدّكتورة لارسون جاءتَ للحُصُول عليها
    Birkaç parça şeyini almaya geldim. Open Subtitles أنا فقط تَوقّفتُ - للحُصُول على بضعة مِنْ أشيائِها.
    Ben sadece, ah, bir uçak tamircisinden... muharebe taktikleri almaya alışık değilim, hepsi bu. Open Subtitles أنا مُجَرَّد , آه، لَيسَ مستعملَ للحُصُول على النصائحِ المقاتلةِ... مِنْ ميكانيكي , ذلك كُلّ.
    Tai Chi malzemeleri almaya götürdüğün için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لأَخْذي للحُصُول على تجهيزاتِ tai chiي.
    Bu yüzden, güveç için bezelye almaya indim buraya. Open Subtitles نَزلتُ هنا للحُصُول على البازلاءِ لa وعاء مقاوم للحرارة
    Eşyalarımızı almaya geldik. Open Subtitles لقد أتينا للحُصُول على أشيائِنا.
    Benim amcam Jack bir keresinde Bobby Charlton'dan imza almak istemiş ama Bobby kafasına bira tenekesiyle vurmuş. Open Subtitles هَلْ ذلك لذا؟ عمّي جاك مُجرّب مرّة للحُصُول على توقيعِ بوبي تشارلتن، حتى كسّرَه بوبي على الرئيسِ بعلبةِ بيرةِ اللاجر.
    İstediğini almak için onlara yağ çekebileceğini sanırsın. Open Subtitles تَعتقدُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تُزبّدُهم فوق للحُصُول على الذي تُريدُ.
    Bana olan borcunuzu ödemediğiniz sürece... ıvır zıvırınızı almak için zahmet etmeyin. Open Subtitles ولا يُضايقُ المُحَاوَلَة للحُصُول على فضلاتِكَ خارج هنا... حتى تَدْفعُني الذي تَدِينُني.
    Senin mekanına gideceğini söylemişti, ...paradan hissesini almak için. Open Subtitles قالَ انه كان ذاهبا إلى شُقَّتِكَ للحُصُول على حصّتِه من النقود.
    Yardım almak için ne kadar beklemeniz gerekti. Open Subtitles مُنْذُ مَتَى عَمِلَ أنت يَجِبُ أَنْ تَنتظرَ هنا للحُصُول على مساعدة؟
    Sol kolundaki kılıcı almak için acelem var. Open Subtitles إني مستعجلة للحُصُول على السيفَ الذي بيدك اليسار أيضاً
    Kendimi bu işe adamadan, herkes tarafından sevilmek ve oylarını almak için kendimi feda etmeden ve insanların yüreklerine ve ruhlarına yardım etmeden önce Open Subtitles قَبْلَ أَنْ اكرّس نفسي واضَحّى بنفسي للحُصُول على الأصواتِ وأَنْ أكون محبوبا من الجميع واُسَاعَدَ الناسِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more