Kişinin kendi bilinçli zihni ve kendine zarar veren bilinçaltı arzuları arasında bir savaş. | Open Subtitles | بين العقل الواعي والرغبة المدمرة للذات في الوعي الباطن |
Şuna bakın, kendine saygısı bile olmayan bir kapak kızı gibi. | Open Subtitles | إنظرى إليها فتاة إستعراض بلا احترام للذات |
...çünkü kendine saygın yok ve seni aykırı yapan, bu değil mi? | Open Subtitles | لأنه ليس لديك إحترام للذات وهذا ما يحركك.. أليس كذلك؟ |
Ben de kendime pek saygı duymam ama bunu sağlıklı yollarla ifade ederim bir kutu çikolatalı kek yerim. | Open Subtitles | أنا ليس لدي احترام للذات و لكني أُعبر عنه بطريقة صحية عن طريق تناول صندوق كبير من الحلويات |
Sonuçta bu durum Kendini sevmekten daha derin bişey. Bu karşılıksız bir sevgi. | TED | لذا إن الأمر يتعدى حب الذات إنه حب غير متبادل للذات |
- benlik, senin bu kadar küçük bir yüzdense tatlım... - Evet. | Open Subtitles | لا, إذا كان هذا المفهوم للذات هو مجرد نسبة صغيرة منك ياحبيبي |
Çok oranız korku, az özgüven, ham duygular hissediyor. | Open Subtitles | إنها تشعر بالكثير من الخوفِ اللاعقلانيِ وعتاب قاسى للذات .. وغضب |
Yani bir oyuncudan bile daha fazla kendinden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | حسناً, إذا ستكون أكثر كراهية للذات من كونك ممثل |
Artık, neden biraz kendine saygı gösterip çekip gitmiyorsun? | Open Subtitles | الآن لم لا يكون لديك بعض الاحترام للذات و غادر |
Artık, neden biraz kendine saygı gösterip çekip gitmiyorsun? | Open Subtitles | الآن لم لا يكون لديك بعض الاحترام للذات و غادر |
Ama üçüncü, çok iyi olmasa da, kendine hiç saygısı yoktur. | Open Subtitles | لكن المركز الثالث, على الرغم أنه بسيط تكون لها أحترام قليل للذات بمعدل ممتاز |
Biraz kendine güvenmeye çalış Rachel. Tekrar orta karar çekici havana geri dön. | Open Subtitles | أنتي بحاجة لإيجاد بعض الإحترام للذات ريتشل |
Özellikle de kendine güveni az seksi piçlerin. | Open Subtitles | خصوصاً البنات الجميلات التي لا يملكن إحترام للذات |
Ama kendine saygısı olan ve benim gibi egosu yüksek annesi olan her kız gibi biraz annesine benzeme düşüncesinden tiksinmen doğal. | Open Subtitles | لكن كأي ابنة لديها احترام للذات مع أم أنانية ستصد عن أي فكرة عن كونها مثل أمها. |
Yetenek bol, kendine güven sıfır. | Open Subtitles | لديه هذه الموهبة الكبيرة لكن لا حب للذات |
kendime kesinlikle saygım olmadığını düşünmelisin. | Open Subtitles | لابد وانك تعتقد بانه لا يوجد لدي احترام للذات. |
kendime sorup durdum beni ortaya çikarmak için yasadigin zorluklari ve yaptigin fedakarliklari ögrendigim andan itibaren. | Open Subtitles | سألت نفسي مراراً وتكراراً، من اللحظة الّتي عرفت فيها ما مررتِ بهِ، من مشقة، ونكران للذات |
"Hipnoz Yoluyla Anti Sosyal ve Kendini Yaralayıcı Davranışlar Üretme Deneyleri" | Open Subtitles | تجارب فى التنويم لإنتاج .. سلوك مدمر للذات .. |
Kendini geliştirme mastürbasyondur ve Kendini yok etmedir. | Open Subtitles | هل هكذا يبدوا الرجال؟ العاده السريه بناء للذات |
Onsuz bir dünya yok, benlik yok, hiçbir şey yok. | TED | فبدونه، لن يكون هناك وجود للعالم، ولن يكون هناك وجود للذات ، ولن يكون هناك أي شيء إطلاقًا. |
M.J. son dönemlerde biraz özgüven sorunu yaşıyor, sanki sürekli kaybediyormuş gibi hissediyor. | Open Subtitles | إم جاي" يمرّ بأزمة إحترام" للذات مؤخراً ويشعر أنه يسير على سلسلة خسائر دائمة |
Eninde sonunda kendinden iğrenmeye nefret etmeye, çoktan başlamamışsa da hayata karşı kayıtsızlık duymaya başlarsın. | Open Subtitles | وفي النهاية، ما تشعر به سيتحول إلى اشمئزاز وكره للذات وفي نهاية المطاف إلى فتور هذا إن لم يسبق وحصل ذلك |
Ama yine de hala parçalanmış olan bir özgüvenim var. | Open Subtitles | ولكنني ما زلت أحتفظ ببقية من احترام للذات بالرغم من ذلك كله |