Dev uzaylıyı vurma olayıyla iyi bir kurtarış yaptın. Zekice! | Open Subtitles | شكرًا على إنقاذنا باقتراحك إطلاق النار على المخلوقات الفضائية الضخمة، يا للذكاء! |
Merak etme. Planın çok Zekice. | Open Subtitles | لا تقلق، خطتك لا تفتر للذكاء. |
Ancak aradıklarınız bulmak zor. Bu durumda ciddi anlamda zeka olmasını istersiniz. | TED | لكن إيجاد الأشياء، صعب، لذا فأنك تحتاج فعلاً للذكاء. |
Son 50 yılda Marvin Minsky'nin yapay zeka ile ilgili vizyonuna çok ilgi gösterir olduk. | TED | كنا نعطي الكثير من الاهتمام إلى رؤية مارفن منسكي للذكاء الاصطناعي على مدى الـ 50 سنة الماضية. |
Yapay zekânın evrimsel yolunu açan domino etkisi yaratan hareketi başlattık. | TED | نبدأ في حركة تأثير الدينامو التي تقطع الطريق التطوري للذكاء الإصطناعي |
Aynı araçları bir yapay zekâya verirseniz yapay zekâ binlerce dizayn üretebilir. | TED | إذا أعطيت نفس الأدوات للذكاء الاصطناعي، يستطيع أن ينتج لك آلاف التصاميم. |
Herşeyi bilen bilge bir gözlemcinin, ya da herşeyi bilen, herşeyi yapan diş bir zekanın yeri yok. | TED | ولا مكان للمراقب الذي يعرف كل شيء أو للذكاء الخارجي الذي يعلم كل شيء و يفعل كل شيء. |
Zekice. | Open Subtitles | و تخرج فقاقيع ... . يا للذكاء |
Ne kadar Zekice ve ne kadar haince. | Open Subtitles | يا للذكاء! يا للشرّ! |
Ne Zekice. | Open Subtitles | يا للذكاء |
Zekice. | Open Subtitles | يا للذكاء |
Zekice. | Open Subtitles | يا للذكاء. |
Ve ikincisi, zeka algımızı domine eden akademik yetenek, çünkü sistemi üniversiteler dizayn etti. | TED | والثانية هي القدرات الأكاديمية، والتي طغت فعلا على نظرتنا للذكاء وذلك لأن الجامعات صممت النظام على صورتها |
Size nükleer yapay zeka taşıyıcılarını takdim ederim. | Open Subtitles | أنا أريدكم أن تقابلوا إستراتيجية النقل النووي للذكاء الاصطناعي |
Bu sefer doktorun geliştirdiği yapay zeka sisteminin haklarını istiyorlar. | Open Subtitles | ولكن يريدون حق الاستغلال للذكاء الاصطناعي |
Matematik, modeller yapay zekânın temel yapı taşları erişim olarak tanımladığımız ve bununla alakadar şeylerdir. | TED | الرياضيات، النماذج القواعد الاساسية للذكاء إلإصطناعي هو شيء نستطيع كلنا الوصول إليه و العمل به |
Ben de, bu sorunun zekânın fiziki yapısını anlamakla aynı soru olduğunu iddia ediyorum. | TED | لذا إنني أدّعي أن هذا هو نفس التساؤل في فهم الطبيعة الفيزيائية للذكاء. |
Yapay zekânın geleceğimiz üzerinde müthiş etkiler yaratacağı bir çağa girmeye hazır olduğumuza inanıyorum. | TED | أعتقد أننا مستعدون لدخول عصر حيث يمكن للذكاء الاصطناعي أن يؤثر فيه بشكل هائل على مستقبلنا |
Çalışmalar ilerledikçe, duygu zekâ önünde hep bir engel olarak görülmeye devam etti. | Open Subtitles | تواصل عمله، و بات يُنظر للمزيد و المزيد مِن الأحاسيس كعوائق للذكاء الأعلى. |
Başka bir Asilomar yapay zekâ prensibi ise yapay zekâ bölümündeki maaş ayrımcılığını azaltmak. | TED | ومن مبادئ أسيلمار للذكاء الاصطناعي هو وجوب تخفيف عدم المساواة في الدخل المرتبط بالذكاء الاصطناعي |
Fakat hem o zaman hem de şimdi, genel zekanın tanımı üzerinde uzlaşılacak tek bir test yok. | TED | لكن في ذلك الوقت وحتى الآن، لا يوجد تعريف واحد متفق عليه للذكاء العام. |
Görünen o ki İngiliz cemiyetlerinin birinde yapılan bir tartışmada zekanın tanımı yapılırken biçimlendirme için bu tek hücreli canlılarından yararlanabileceğinin altını çizmiştir. | Open Subtitles | الذي على ما يبدو وفي خلال واحدة من المناقشات في واحدة من الجمعيات البريطانية لفت إلى أن كل تعريف للذكاء |
Ancak bizzat yaptığımız bazı şeyleri yapay zekâya aktarmak gerçekten zor. | TED | لكن هناك أشياء نقوم بها أنا وأنتم بأنفسنا من الصعب أن تُترجم للذكاء الاصطناعي. |