"للشخص الذي" - Translation from Arabic to Turkish

• kişiye
• kişinin
• adama
• kişi için
• kişiyi
• yapan

Ama sen sevdiğin kişiye karşı şiddet uygulamış olamazsın, değil mi?
لكنك لن تفعل شيئا مؤذيا للشخص الذي تحبه اليس كذلك ؟

Çok karışık. Sağdaki beyin bilgilendirilmemiş kişiye ait, ve soldaki bilgilendirilmiş kişiye.
معقدة للغاية. التخطيط الدماغي في اليمين هو للشخص اللذي لم يعرف، والذي في اليسار للشخص الذي يعلم.

Çoğu insan, bu sohbetleri, eğer bu bizim son sohbetimiz olsa bu kişiye ne sormak isterim veya bu kişi benim için ne anlam ifade ediyor diye düşünüyor.
نظرة الكثير لها هي لو أن تلك كانت المحادثة الأخيرة فما الذي أود سؤاله وقوله للشخص الذي يعني لي الكثير ؟

Bu aslında eğitim almayı seçen kişinin sağlayacağı doğrudan etkiden daha büyüktür.
وذلك في الواقع أعظم من الفوائد المباشرة للشخص الذي اختار الحصول على التعليم.

Şey. İlk olarak, buradan senden fazla kaçmayı başarmış tek adama gittim.
حسناً، في البداية، توجهت للشخص الذي استطاع الفرار من هنا أكثر منك

Yanındaki kişi için de diğer bir yol var.
وهناك طريق آخر للشخص الذي يجلس بجانبكم يقوده إلى الله

Ya da belki teknoloji şu an tam ihtiyacım olan kişiyi bulmamı sağlayabilir.
ماذا لو تدخلت مجموعة من التقنيات لمساعدتي في الوصول للشخص الذي أحتاجه الآن؟

Oğlumuzun aramızı yapan herife çok benzediğini anlamaz mıyım sandın?
وبأني لن ألاحظ أن أبننا مشابه للشخص الذي أصلح بيننا؟

Yani bir makinenin yüksekliği gibi şeylere çok fazla anlam yüklüyoruz, kişiye değil ve bunu sistemi kullanan kişiye atfediyoruz.
نحن نمنح الكثير من المعاني لأشياء مثل ارتفاع الآلة، لا طول الشخص، ونعزي هذا للشخص الذي يستخدم النظام.

Sevdiğim kişiye dönmek için toplayabildiğim kadar ışık toplayıp en parlak güneş olmak için çalıştım.
،هذا ، حتى أعود للشخص الذي أحبّهُ قمتُ بتجميع كل الأنوار التي لديّ و عملتُ بجدّ حتى أكون أكثر شمس مُشرقة

Annelerini iyileştiren kişiye vermemi istediler.
أن أعطي هذا للشخص الذي يساعد أمهم على التحسن

Ben içerideyken kapıya vuran kişiye çok teşekkür etmek istiyorum.
أريد أن أتقدم بالشكر للشخص الذي طرق الباب أثناء وجودي بالداخل

Bay Massey bunu satabilecek ilk kişiye bir jambon teklif ediyor.
السيد ماسي يقدم فخذ من اللحم للشخص الذي سيبيعها

Olduğum kişiye bak, baba olarak kardeş olarak ve oğlun olarak.
انا جاد يا أمي ، انظرِ للشخص الذي أنا عليه كأب وأخ وإبن لكِ

Her seferinde birlikte olduğun kişiye kendinden bir parça verirsin.
كُل مرة,تمنحين جزء من نفسك للشخص الذي تكونين برفقته

Şey bizi otelimize götürecek kişiye 200 dolar veririm.
سأعطى 200 دولار للشخص الذي يُقلنى إلى الفندق.

Size tavsiye veren birine mektup yazmak, o kişinin hayatınızda yaptığı etki için yazdığınızı açıkça gösterir.
وكنصيحة في كتابة رسالة شكر ما، أن توضح للشخص الذي تكتبها له مدى التأثير الذي تركه في حياتك.

Burada deneyi yapan birinin bekleyen elini görüyorsunuz ve Mayday hızlı bir şekilde, bu kişinin bunu istediğini anlıyor.
هناك اليد المنتظرة للشخص الذي يجري التجربة، وماندي سريعا تعرف، على مايبدو أن الإنسان يريد القطعة.

İlk olarak, buradan senden fazla kaçmayı başarmış tek adama gittim.
في البداية.. توجهت للشخص الذي استطاع الفرار من هنا أكثر منك

Honey'i görüyorsunuz, çok iyi bir ekonomist olarak, daha fazla veren adama gidiyor.
بإمكانكم رؤية هني، جدا اقتصادية. تذهب للشخص الذي يعطي أكثر.

Babamı elimden alan kişi için bu kurşunu hazırlamıştım.
لقد كنت أحتفظ بتلك الرصاصة للشخص الذي تسبب في دخول أبي السجن

Çalıştığım kişi için Çömleğin enerjisi çok önemli ve onu geri almam hayati önem taşıyor.
لتفهم ، ان الطاقة من الكسرة مهمة جداً للشخص الذي أعمل عنده ومن الضروري أن أقوم باسترجاعها

Arkadaşlık, yanındaki kişiyi gerçekten görmektir.
التحالف هو الرؤية الحقيقة للشخص الذي هو بجوارنا.