Çünkü ben Tüm dünyaya, imkansız gibi görünenin, aslında normal olabileceğini göstermeyi görevimiz olarak görüyorum. | TED | فأنا أرى أن من مسؤولياتنا أن نُظهر للعالم أن ما يبدو مستحيلًا قد يصبح عاديًا. |
Bugün Tüm dünyaya buna değdiğini gösterdin. | Open Subtitles | و اليوم أظهرت للعالم أن الأمر يستحق المعاناة |
Tüm dünyaya, bize bırakabilecekleri huzurun ölümde var olduğunu gösterelim. | Open Subtitles | دعونا نظهر للعالم أن ترك السلام فقط بالنسبة لنا هو في الموت. |
Ama diyelim ki, tek yaptığımız demokrasinin karmaşadan ibaret olmadığını, halkın birliğinde çok büyük, gizli bir güç olduğunu dünyaya göstermekti... | Open Subtitles | لكن لنفترض أن كل ما فعلناه هو أننا أظهرنا للعالم أن الديمقراطية ليست فوضى أن هناك قوة خفية عظيمة في إتحاد الشعب؟ |
Aynı zamanda Fransa'nın senin yanında olduğunu dünyaya gösterecek. | Open Subtitles | حيث سيظهر للعالم أن قوة "فرنسا" ستكون في صفكِ. |
Tüm dünyaya örnek olacak Yahudisiz toplumun ve ekonominin yaratılması konusunda yasal zemin hazırladılar. | Open Subtitles | وأنشأوا الشرعية الأساسية لخلق مجتمع حر يهودي... ... اقتصاد حر يهودي للعالم أن يرى. |
Tüm dünyaya bunun gerçek olduğunu açıklayacak. | Open Subtitles | سوف يقولون للعالم أن هذا حقيقي |