| Hem bilginize, duvarlarımızın içinde ölü rakunlar var ama Onları bulmak için para biriktiriyoruz. | Open Subtitles | ولمعلوماتك ، بحوائطنا مجموعة من حيوانات الراكون الميتة ، لكننا ندخر المال للعثور عليهم |
| Saldırıya geçmelerinden önce Onları bulmak için bir şansımız var. | Open Subtitles | فلدينا فرصة للعثور عليهم قبل أن ينفذوا الهجوم |
| Onları bulma ihtimalimiz hâlâ yüksek. | Open Subtitles | لا زالت لدينا فرصة جيدة حقيقية للعثور عليهم |
| Onları bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور عليهم |
| onları bulacağım, yapacağım son şey de olsa. | Open Subtitles | سوف أذهب للعثور عليهم. اذا كان هذا أخر شيئ افعله |
| Arkadaşların hâlâ hayatta olabilir. Onları bulmamızda bize yardım etmelisin. | Open Subtitles | أصدقاؤكِ قد يكونوا على قيد الحياة نحتاج إلى المساعدة للعثور عليهم. |
| Onları bulmak için hala fırsatımız var. | Open Subtitles | لا زالت لدينا فرصة جيدة حقاً للعثور عليهم |
| Öyle gizlemiştim ki Onları bulmak için zaman gerekiyordu. | Open Subtitles | كما ترين، لقد كانوا مُخبئين بشكل جيد لدرجة أنني أحتجتُ لمزيد من الوقت للعثور عليهم. |
| Onları bulmak için bütün ülkeyi dolaşırdı. | Open Subtitles | وقال انه دفع في جميع أنحاء البلاد للعثور عليهم. |
| Onları teslim etmeyi teklif ettiniz ancak Onları bulmak için hiçbir şey yapmıyorsunuz. | Open Subtitles | كنت قدمت عرضا لتسليمهم ولكنك لا تفعل شيئا حتى الآن في محاولة للعثور عليهم |
| Onları bulmak için kullan. | Open Subtitles | استخدميها للعثور عليهم |
| Burada kaldıkları her dakika Roman'ın Onları bulma şansı artıyor. | Open Subtitles | في كل دقيقة أن يبقوا هنا هي فرصة أخرى ل الروماني للعثور عليهم ايلينا؟ |
| Onları bulma şansımız yüksek. | Open Subtitles | -هناك فرصة جيدة للعثور عليهم |
| Onları bulma şansımız yüksek. | Open Subtitles | -هناك فرصة جيدة للعثور عليهم |
| Onları bulmamız lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور عليهم. |
| Gidip onları bulacağım ve biraz eğleneceğim. | Open Subtitles | سأذهب للعثور عليهم وأحظى ببعض المرح على سبيل التغيير |
| - Bunu kim yaptıysa onları bulacağım. | Open Subtitles | مهلا، أيا كان فعل هذا، انا ذاهب للعثور عليهم. |
| Bunu Sara'ya kim yaptıysa, ne pahasına olursa olsun onları bulacağım. | Open Subtitles | كل من فعل ذلك لسارة، انا ذاهب للعثور عليهم بغض النظر عن ما يلزم. |
| Arkadaşların hâlâ hayatta olabilir. Onları bulmamızda bize yardım etmelisin. | Open Subtitles | أصدقاؤكِ قد يكونوا على قيد الحياة نحتاج إلى المساعدة للعثور عليهم. |