"للعيش معه" - Translation from Arabic to Turkish

    • onun yanına
        
    • Onunla eve
        
    • onunla yaşamaya
        
    • yaşamak hiç de
        
    • yanına taşınmak
        
    onun yanına mı taşınıyorsun yoksa dairende mi kalacaksın? Open Subtitles هل ستنتقلين للعيش معه أم ستحتفظين بالشقة؟
    Evet, böylece onun yanına taşındı ve onun biraz parası olduğu meydana çıktı. Open Subtitles لذا انتقلت للعيش معه وتبين انه يملك الكثير
    SEVGİLER WALTER Yanında not da var. Onunla eve çıkmamı istiyor. Open Subtitles إنه مرتبط بالملاحظة، يريد مني الإنتقال للعيش معه
    Bence herif çok kısa süredir tanıdığın bir hödük ve Onunla eve çıkarak aptallık ediyorsun. Open Subtitles لم تتعرفي عليه إلا منذ دقيقتين، وهذا يجعلكِ حمقاء لانتقالكِ للعيش معه.
    Üç yaşında onunla yaşamaya başladım, alışkınım. Open Subtitles لقد ذهبت للعيش معه عندما كنت بالثالثة لقد اعتدت على هذا
    Üç yaşında onunla yaşamaya başladım, alışkınım. Open Subtitles لقد ذهبت للعيش معه عندما كنت بالثالثة لقد اعتدت على هذا
    Alnında ölüm işaretiyle yaşamak hiç de kolay değil. Open Subtitles أن تكون مطلوبا للقتل ليس أمرا سهلا للعيش معه
    yanına taşınmak istemediğimi sandığı için bana kızgın. - İstemiyorsun zaten. Open Subtitles - انه غاضب لأنه يعتقد انني لا اود الإنتقال للعيش معه
    Biliyorsun ki onun yanına taşınmak zorunda değildin. Open Subtitles تعلم بأنه لم يجب عليك الإنتقال للعيش معه
    Git Nate'e onun yanına taşınacağını söyle. Open Subtitles إذهبي وأخبري نايت بأنك ستنتقلي للعيش معه
    Belki de bu yüzden onun yanına gitmiştir. Open Subtitles لربما ,من اجل ذلك ذهبت للعيش معه
    Çoktan kararını verdi. onun yanına taşınıyor. Open Subtitles لقد أتخذت قرارها ستنتقل للعيش معه
    Tom benden onun yanına taşınmamı istedi. Open Subtitles توم طلب مني الانتقال للعيش معه
    Yapman gerektiği gibi dün onun yanına taşınmış olsaydın diğer tarafta kocanla güvende olacağını da hatırlattı mı? Open Subtitles هل ذكّرك بأنّه لو إنتقلتِ للعيش معه في الأمس مثلما كان من المفترض عليك فعله، لكنت ستصبحين بأمان في الخارج مع حبيبك الآن؟
    Onunla eve çıkmadığın için ölen gerçek aşkının üzüntüsünden faydalanmadı. Open Subtitles على شخصًا ما آخر أحببته حقاً والذي مات لإنك ما كُنت لتنتقل للعيش معه
    Onunla eve çıkıyorum. Open Subtitles سانتقل للعيش معه.
    Eğer yeterince kötü değilse Hendrick amca onunla yaşamaya giderken Grace'i beraberimizde getiremeyeceğimizi söyledi. Open Subtitles اذا كان ذلك ليس سئ كفاية , العم هندريك قال أننا لا نستطيع إحضار جريس معنا عندما نذهب للعيش معه , يجب علينا أن نعطيها بعيداً, أبي
    General Arsanov, Ilyana ve Katja'yı, Çeçenistan'da onunla yaşamaya davet etti. Open Subtitles ها ؟ ( جنرال (أرسانوف. (قام بدعوة (إليانا) و (كاتيا للعيش معه في "الشيشان"
    Edmon Driscoll ile birlikte yaşamak hiç de kolay bir şey değildi. Open Subtitles إيدموند دريسكول) ليس رجلاً سهلاً للعيش معه)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more