Fransızlar yeniden istila etmeyi dener diye büyük bir kale inşa etti. | TED | كما وأنشأ قلاعًا ضخمة لصدِّ أي محاولة فرنسية للغزو مجددًا. |
Uçak gemilerimizi gönderip, Japonların tuzağına düşersek, tüm batı kıyısı ve Hawaii için bir istila tehlikesi oluşur. | Open Subtitles | لوارسلتبحاملاتناالى كمينيابانى, الساحل الغربى باكمله وهاواى ستكون معرضه للغزو |
Onları evlerini işgal eden bir ordu olduğumuz imajından kurtarmalıyız. | Open Subtitles | علينا ان نقوض منظورهم اننا جيش جاهز للغزو يحاصر منازلهم |
Sanki ülkemizin uzun saçlı dinsizler ve bağımlılarca işgal edilmesi yetmiyormuş gibi. | Open Subtitles | و لن يقتصر الأمر على ذلك بل ستتعرض بلادنا للغزو من قبل الملحدين و المدمنين |
Muhtemel saldırı için plânlama çalışması 1941'de başlamıştı. | Open Subtitles | النيه لوضع خطط للغزو بدأت منذ العام 1941 |
Janis, Saddam Hüseyin'in her an işgale hazır, büyük bir ordusu var. | Open Subtitles | جانيس، صدام حسين لديه جيش كبير جاهز للغزو فى أى وقت |
Bu fethetme arzusu sana ne çağrıştırıyor? | Open Subtitles | الرغبة للغزو... ماالذي تجلبه لك؟ |
Çin'in can damarında yerleşik bir hayat süren Han halkı kuzeydeki savaşçı kabileler tarafından defalarca istilaya uğramıştı. | Open Subtitles | شعب الهان تعرض للغزو عدة مرات وكذالك وسط الصين بالقبائل المحاربة من الشمال. |
Buraya Fethetmeye gönderildiğim yazıyor. | Open Subtitles | قالت أني أرسلت هنا للغزو |
Okyanusya toprakları ilk defa istila tehdidi altında. | Open Subtitles | لأول مره , مقاطعه من اوشيانيا معرضه للغزو |
Cihazınız sayesinde zaman ve uzayda seçtiğim istediğim yeri istila edecek bir orduya komuta edeceğim. | Open Subtitles | بفضل جهازك ويمكنني قيادنهم للغزو في أي مكان اختار في كل من الزمان والمكان |
'İstila edin. Bende size destek olmak için elimden ne geliyorsa yapacağım.' | Open Subtitles | للغزو سأغتنم هذه اللحظة و اقدم كل ما بوسعي تقديمه لمساعدتكم |
2003 yılında tahmini olarak ABD liderliğindeki istila sonucunda öldü. | TED | تشير التقديرات إلى أن ما بين ١٥٠٫٠٠٠ إلى مليون من المدنيين العراقيين، ماتوا نتيجة للغزو الذي قادته الولايات المتحدة عام ٢٠٠٣. |
Fakat olur da karantina işe yaramazsa hava taarruzları ve çok büyük bir Amerikan istila gücü için hazırlıklar yapılmıştı. | Open Subtitles | ولكن في حالة عدم نجاح الحجر، فإن التحضيرات كانت جارية لضربات جوية كما كانت هناك قوة عسكرية أمريكية ضخمة في حالة تأهب للغزو |
62 Ekiminde gerçekleşecek bir işgal tasarladık. | Open Subtitles | الإعداد للغزو والإحتلال في أكتوبر , '62 |
İşgal için daha iyi bir vakit bulamayız. | Open Subtitles | ولن تتوفر أفضل من هذه اللحظة للغزو |
İngiliz toprakları yabancı bir güç tarafından işgal edilmiştir. | Open Subtitles | يتعرض أقليم خاضع للسيادة البريطانية" "للغزو من قبل قوة أجنبية |
Ekimin son günü işgal edilmiyorsunuz. | Open Subtitles | آخر يوم من أكتوبر لن تتعرض فيه للغزو |
Birinin burada Toprak Kralı ile kalıp saldırı planı hakkında yardım etmesi gerek. | Open Subtitles | يجب أن يبقى أحدنا مع ملك الأرض ليخطط للغزو |
Sayın Başkan, Rus tanklarının bir saldırı için toplandığı görsel olarak onaylandı. | Open Subtitles | سيّدي الرئيس، ثمّة تأكيد بصريّ لدبابات روسيّة تحتشدّ للغزو. |
Maestro, herkes gibi silahlar yapmamız veya en azından işgale hazırlanmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب علينا يا سيدي أن نبني الأسلحة أو على الأقل نستعدّ للغزو كما يفعل الباقون؟ |
Bu fethetme arzun yok mu Doktor... | Open Subtitles | دكتور , وهذا دافع للغزو |
Bu nedenle artık evimiz, istilaya uygun değil. | TED | فالبيت لم يعد مناسبا للغزو |
Seyrettikleri filmin adı, "Fethetmeye Geldiler". | Open Subtitles | كانوا يشاهدون فليماً "إسمه "جاءوا للغزو |