Bir şey değil. Bunu senden sonra çıkacak kıza da söylemek isteyebilirsin. | Open Subtitles | لا تقلقين ربما تريدين ان امرر هذا للفتاة التي ستأتي من بعدك |
Bu yüzüğü, şuradaki kıza vereceğim ve kız arkadaşım olur mu diye soracağım. | Open Subtitles | سوف أعطي هذا الخاتم للفتاة التي هناك و أسألها بأن تكون صديقتي الحميمة. |
İnsanların hakkında düşündüklerine aldırmayan kıza ne oldu? | Open Subtitles | بالإضافة ماذا حدث للفتاة التي لا تهتم بما يعتقده الناس عنها ؟ |
Bu, Lex'in operada tanıştığı kıza ait. | Open Subtitles | هذا للفتاة التي تعرف ليكس عليها في دار الأوبرا |
-Küçük bir hediye, bir kız için, bunsuz tamamlanmamış olan. | Open Subtitles | هدية صغيرة للفتاة التي لن تكتمل الا بها ماذا حدث؟ |
Şu teknisyen kıza... | Open Subtitles | هل أرسلت الزهور للفتاة التي تعمل في المساعدة التقنية |
Burbonları devirip barlarda dans eden kıza ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث للفتاة التي كانت تحتسي البوربون و ترقص على الطاولات؟ |
Yani bu geçen geceki kıza da böyle olacağı anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | وهذا ما تظنه حدث للفتاة التي انهارت أمس؟ |
Ben de gazete bayiindeki kıza pasta yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد انا سوف اخبز كيك للفتاة التي تعمل في بيع الصحف |
Hançeri insanoğlunu kurtaran kıza vermişler. | Open Subtitles | الخنجر قد أعطي للفتاة التي أنقذت البشرية. |
Neden Süper Ray'in sevdiği kıza dair başka çizimler yok? | Open Subtitles | لماذا لاتوجد هناك أي رسومات للفتاة التي يحبها "راي الخارق؟" |
Kaçırmadığı kıza teşekkür notu yollamış. | Open Subtitles | لقد ارسل رسالة شكر للفتاة التي لم يختطفها |
Son olarak adını vermek istemediğim özel bir kıza bir şey diyeceğim. | Open Subtitles | وآخر شيء أود أن أقوله للفتاة التي لا يجب أن تُذكر |
Sonra o lanet tedaviyi alacağım ve onu sevdiğim kıza vereceğim. | Open Subtitles | عندئذٍ سأحصل على الترياق وسأعطيه للفتاة التي أحبّها |
Artık yakalanma ve beğendiğim kıza ateşli bir savunma yapma zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت لكي يتم إكتشاف أمري و أن أقوم بنداء عاطفي للفتاة التي تعجبني حقاً |
Catherine'e Romada seni yasal varis ilan etmeye çalıştığımı söyleyen kıza pek benzemiyor bu. | Open Subtitles | هذا ليس بوصف للفتاة التي اخبرت كاثرين بأنني كنت في روما محاوله ان اثبت شرعيتك |
Caz kariyeri isteyen bir kıza söylüyorsun. | Open Subtitles | إنّك تتحدث للفتاة التي تريد أن تكون مسيرتها في الجاز |
Benimle tanışmadan önce sevdiği kıza gitti. Onu affedecek sanırım. | Open Subtitles | لقد ذهب للفتاة التي يحبها قبلأنيلتقيبي. |
Bir ayda en fazla tıklanan kız için küçük bir şey. | Open Subtitles | .. هذا شئ صغير أقدمه للفتاة التي يراها أكبر عدد من العملاء خلال الشهر |
Susan ikramiye aldı. Bu ay en fazla tıklanan kız için. | Open Subtitles | علاوة للفتاة التي تحصل على أعلى نسبة مشاهدات في الشهر |
Çünkü yerime teklif edeceğim kişinin onları bırakıp bir kız için geri dönmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أريد أن يقوم الشخص الذي أرشحه بالإنسحاب والعودة إلى هنا للفتاة التي تركها |