"للقصص" - Translation from Arabic to Turkish

• roman
• hikaye
• hikayeler
• hikayeleri
• Hikâyeye
• Hikayelere
• çizgi

Genellikle roman kapakları, ama bazen öykülere de yazıyorum.
هذا فى الغالب يكون للقصص الروائيه ولكن ما افعله ليس للقصص الروائيه

Ona şişko bir çizgi roman delisi olduğunu söyleyeceğim.
سأنعته بالبدين الحقير الهاوي للقصص الهزلية

Ve birde hikaye birliği arayüzü olacak, çocuklar buraya basitce video'larını yükleyebilecek, ve sistemle ilgili kendi hikayelerini kendileri anlatabilecek.
وثم سيكون هنالك واجهة للقصص حيث يستطيع الأطفال أساسياً أن يرفعوا مقاطع صوت وفديوهات لأنفسهم وهم يروون قصصهم بشأن النظام

Sanat formu her zaman yüzlerce yıllık bir kurallar dizisi dener, bu da onu eski ve yeni hikayeler için mükemmel bir araç haline getirir.
يجرب الفن باستمرار مجموعة من القواعد التي تعود لقرون من الزمن، مما يجعله الوسيلة المثالية للقصص القديمة والجديدة.

Bunu yakından biliyorum çünkü bu hikayeleri dinlemek ve kaydetmek için dünyayı gezeken bile mücadele ediyorum.
انا اعلم هذا جيداً .. لانه وعلى مدى سفري حول العالم لكي استمع للقصص واوثقها انا اعاني ..

Hikâyeye vakit yok. SAT sınavları var.
لا للقصص , لا يوجد وقت للإمتحانات الفصلية

Hikayelere olan aşkınızı sizi maniple etmek için kullanan insanlar var.
هناك أناس يستغلون حبك للقصص كي يتلاعبون بك.

Söylesene, çocukken çizgi roman hayranlığın var mıydı?
أخبرني , هل كنت مشجع كبير للقصص المصورة منذ صغرك ؟

Bakalım şu bizim çizgi roman delisi yerinde mi.
لنرَ إن كان هذا المتخلّف العاشق للقصص المصورة هنا

Burası çizgi roman değil, gerçek hayat!
نحن لسنا بمجلة للقصص المصورة، هذا العالم الحقيقي

Oradan kazandığım parayla da, Sheldon benimle ilgilensin diye sadece kapatmak için Stuart'ın çizgi roman dükkanını satın almışım.
ثم استخدمت المال لشراء متجر سيتوارت للقصص المصورة، و قمت بإغلاقه حتى يهتم بي شيلدون أكثر.

Onu bilgi almak için sıkıştırdım, Aklımda, yazmayı planladığım hikaye için notlar karalıyordum.
سآخذ منه بعض المعلومات كنت اكتب بعض الملاحظات في ذهني للقصص التي انوي كتابتها

Cevap: Öykü. Ben bir hikaye anlatıcısıyım. Size, hepimizin paylaştığı insan olma haliyle ilgili hakikatten daha hakikat olan bir şeyleri nakletmek istiyorum.
أنا راوية للقصص. وأود أن أنقل ما هو أصدق من الحقيقة عن إنسانيتنا المشتركة

Büyükbaba, hikaye yok. Bizimle gelebilir ya da burada köpek balığı bankında oturmaya devam edersin.
ايها الجد ، لا وقت للقصص ، يمكنك المجيئ معنا أو الجلوس هنا على المقعد ذو شكل القرش

Diğer dedikoducuların tahmini-- yerel hikayeler.
اما البقيه فهى اشاعات او تخمينات او ماده للقصص الهزليه

Bazı zihinsel sorunlu hastalarım oluyor ve tepki verdikleri tek şey eskiden kim olduklarıyla ilgili hikayeler oluyor.
أتعرفين كان لدي مرضى يعانون من الفص الصدغي إستجابوا للقصص عن كيف كان حالهم قبل الإصابه

İnsanlar bizim gibi eski adamlar hakkındaki hikayeler için para öderdi.
الناس توسلت للقصص , قصص عن اوقاتنا القديمة

Bu, derinlemesine düşünülmüş bir savaştı ve planlanan şuydu: öyküleri yok etmek, hikayeleri yok etmek.
وكان ذلك ما أشعل فتيل الحرب بطريقة قوية يمكن توخيها: وذلك بتدميرهم للقصص والحكايات.

Öte yandan, hikayeleri ne kadar çok sevsem de, bir hikayenin sadece bir hikayeden fazla bir şey olarak algılanması halinde, sihrini de kaybettiğini düşünmeye başladım artık.
وبقدر حبي للقصص, بدأت مؤخرا أرى أنها تفقد سحرها إذا ومتى ما نظر إليها كأكثر من كونها قصة.

Eski hikayeleri dinleyerek büyüdüm.
وأنا نشأت أستمع للقصص القديمة,

Hikâyeye ihtiyacımız var!
نحن في حاجة للقصص!

Aşırı duygusal Hikayelere ayıracak vaktim yok. Ve herşeyin bir bedeli var.
لا وقت لديّ للقصص العاطفيّة ولكلّ شيء ثمن

Öğretim kariyerimde birkaç yılın ardından, çizgi romanların eğitim potansiyelini doğrudan kavramıştım.
بعد سنوات قليلة في مسيرتي التدريسية، أدركت بشكل مباشر الفوائد التعليمية المحتملة للقصص المصورة.