"للقمامة" - Translation from Arabic to Turkish

• çöp
• çöpe
• bidonlarıma

Büyük boy çöp poşeti, duş bonesi ve bit şampuanı al.
هناك واحدة عند ناصية المنزل وأشترى كيس للقمامة وشامبو ومضاد للقمل

Bak bakalım, yolda muşamba ve çöp torbası alabileceğin bir yer var mı.
انظر لترى مكان نقف في طريقنا أحظر بعض طلاء البلاستيك وبعض الاكياس للقمامة

Yarın sabah o ahıra gireceğiz ve, o çürümüş çöp torbalarının hepsini, temizlediğimize emin olmadan çıkmayacağız.
غدا صباحا سنذهب داخل تلك الحظيرة و لن نخرج حتى أن يدمروا كلّ أولئك الأكوام المتعفّنة للقمامة

Hemen çöpe gidip bana gördüğünüz tüm yemek kaplarını getirin.
واحد منكم يذهب للقمامة ويحضر لي أي علبة طعام يجدها

Bütün ıvır zıvırını çöpe attım, kitaplarını da parçaladım.
لياقتي الانسانية,كل تفاهاتك ستذهب للقمامة

Bundan böyle, aldığım her altılı biranın yarısı çöpe gidecek.
من الآن فصاعداً نصف من كل ستة علب أشتري ستذهب للقمامة

Lobide duran çöp kutusundaki çöplere ne oldu?
ماذا حدث للقمامة التي كانت في سلة في الإستقبال ؟

Böylece daha küçük sınıflar ve ek çöp toplama seferi için yeterince paran olacak, bir de herkes için pasta.
بتلك الطريقة سوف يكون لديك مال كافٍ من اجل الصفوف الاصغر حجما وعمليات نقل للقمامة اضافية وفطيرة للجميع

Etrafta gördüğünüz büyük yuvarlak metal kutular, çöp atmanız için, kullanın.
أريد أن أذكركم أنها كبيرة , دائرية , أوعية معدنية هل شاهدتموها حول الحرم ؟ انها للقمامة , استعملوها

çöp de olabilir ama birinin çöpü diğerinin delili tabii.
-ربما تكون للقمامة ، لكن رجل النظافة يعتبر دليلاً آخر

çöp konteynerindeki şu yumuşacık çöp torbalarına bak. Onların kocaman rahat yastıklar olduğunu düşün.
لا، انظرى للقمامة الجميلة فى الصندوق وتخيليها وسائد ضخمة

Yeşil çöp bidonu geri dönüşüm için değilmiş meğerse. Bitkiler içinmiş.
إذًا، اتضح أن سلة القمامة الخضراء ليست للقمامة التي يمكن إعادة تدويرها

çöp kamyonu ezici kullandıysa bu ölüm nedenini karmaşıklaştırır.
إن شاحنة القمامة كان بها مُحطم للقمامة لِذا لا نستطيع أن نتبّين الطريقة الأصلية للموت

Pembeler kalıyor, maviler gidiyor kırmızılar çöpe ve yeşiller ise zarar görmemeleri için nem oranı kontrol altında olan bir depoya gidiyor ki ünlü olduktan sonra değerli şeylerim olarak satabileyim.
اللون الزهري للأشياء الذي ستبقى، الأزرق للذهاب معي، أحمر للقمامة والأخضر للأشياء التي يجب أن أحافض عليها جديدة

çöpe atılmasını istemiyorsan evine götür ve çocuklarına yedir.
إذا لم ترغب بها ستذهب للقمامة خذها لمنزلك وأطعم صغارك

Hepsini çöpe atıyoruz değil mi?
حسناً, سنأخذ هذه الأغراض للقمامة, حسناً؟

Colombo her zaman çöpe bakar.
"الحقق "كولومبو يذهب دائما للقمامة أصابع زبد أصابع زبد

Bu çok şeker. Bu çöpe gidiyor.
هذا رائع جداً هذه ستذهب للقمامة

O yüzden çöpe gitti tıpkı buzdolabının arkalarında bulduğun bir şey gibi.
لذا آلت للقمامة كشيء تجديه بخلف الثلاجة