"للمرء أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir
        
    • insan
        
    Gerçekten nehrin çok kapsamlı bir kanalı olduğuna tüm şehir boyunca özel ve kamusal çeşmeler gibi yerlerde şahit olabilirsiniz. TED في الواقع، يمكن للمرء أن يلحظ وجود شبكة النهر المائية الممتدة من خلال كل المدينة، في أماكن كالنوافير العامة والخاصة.
    Öyle bir yer ki, insanın ruhunu arındırıp hak ettiği yere götürüyor. Open Subtitles ..لأرض حيث يمكن للمرء أن يغسل روحه الطاهره لترفعُ من مكانتهِ الصحيحة
    Kemik çatırtısını andıran seslerden başka bir şey duymak mümkün değil. Open Subtitles يمكن للمرء أن يسمع صوت العظام وهي تتكسر في تلك المباراة
    Gerçekten etkileyiciydi. İnsan, beyinle ilgili çok şey bilindiği izlenimine kapılabilir. TED كان رائعا للغاية. ويمكن للمرء أن يكون لديه الانطباع بأننا حقا نعرف الكثير عن الأدمغة.
    Hapiste birazcık iyi uyku çekemez mi insan... Open Subtitles ألا يمكن للمرء أن يحصل على قسط محترم من النوم فى السجن ؟
    Ama insan nefretle yaşayamaz. Bunu biliyorum. Open Subtitles لكن لا يمكن للمرء أن يعيش بالكره، أدركُ ذك
    Ben'in felaket haberini almasından çok kısa bir süre sonra motosiklet alma fırsatının önüne gelmesi ilahi bir müdahale olsa gerek. Open Subtitles يمكن للمرء أن يستنتج أن هذه الفرصة لشراء دراجة نارية ,بهذه السرعة بعد سماع أخبار بن الكارثية قد يكون تدخل إلاهي
    Kişi, dünyayı daha büyük bir kötülükten korumak için kan dökebilir mi? Open Subtitles هل يمكن للمرء أن يريق الدماء لتخليص العالم من شر أعظم ؟
    Abin sana bir adamı asla ailesi ile tehdit etmemen gerektiğini söylemedi mi? Open Subtitles ألم يخبرك أخيك أبدا ، أن لا ينبغي للمرء أن يهدد عائلة الرجال؟
    Ne, bir adam öğle yemeğinden önce eski sıkıntılarını kontrol edemez mi? Open Subtitles ما الأمر، ألا يمكن للمرء أن يزور بلدته القديمة في استراحة الغداء؟
    Normalde öyle bir morluğu edinebilmem için ta Fransa'ya gitmem gerekir. Open Subtitles عادة لابد للمرء أن يذهب إلى فرنسا ليحصل على هكذا علامة
    Ben sadece ne yapmam gerektiğine, bir insanın ne yapması gerektiğine bakarım. Open Subtitles أنا أثِق فقط بما يجب عليّ فعله، ماذا يجب للمرء أن يفعله.
    Evvela, bir kişi bir biçimin çeşitli varyasyonlarını tasarlayabilir, ve paralel olarak, birisi onu işleyebilir. TED لسبب واحد، يستطيع المرء تصميم العديد من المتغيرات لنموذج، في موازاة ذلك، يمكن للمرء أن يزرعها.
    Demek istediğim, biri böyle bir pozisyon alabilir. TED أعني لا يمكن للمرء أن يأخذ موقفا من هذا الأمر.
    Bilirsiniz ki bir aileyi kast dışı etmek düşünebileceğiniz en büyük sosyal cezadır. TED وكما تعلمون فإن نبذ العائلة هو أكبر عقاب من المجتمع يمكن للمرء أن يفكر به.
    İnsan, etrafındaki onca karmaşa içinde hayatı hakkında düşünmekte bile zorlanıyor. Open Subtitles كيف للمرء أن يضيع وقت في الأحلام بينما الآخرون يجوبون الأرجاء في انشغال
    İnsan sürekli açık havada kalamaz. Open Subtitles لا يمكن للمرء أن يبقى خارج الأبواب دائما.
    bir insan diğerine sadece doğum kazası nedeniyle neden sahip olmalı? Open Subtitles لماذا ينبغي للمرء أن يملك إنساناً آخر بسبب حادثة ولادة؟
    İnsan kaçınılmazı sonsuza dek erteleyemez, Baş Müfettiş. Open Subtitles لا يمكن للمرء أن يؤجل الأمر المحتوم يا سيدي المفتش
    Pek katil olamayacak kisiler ama insan kesinlikle bilemez tabii. Open Subtitles ليسا القاتلان المحتملان لكن... لا يمكن للمرء أن يعرف، صحيح؟
    bir insan, bir meleğin uğruna pek çok iblise göz yumabilir. Open Subtitles فيمكن للمرء أن يحتمل عالماً من الشياطين في سبيل ملاك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more