| O görüşmeyi ilk kez öldüğü günün sabahında, saat üçte dinledim. | TED | استمعت لتلك المقابلة للمرة الأولى في الثالثة صباحا، في يوم رحيله. |
| Herb, meslek hayatım boyunca ilk kez ne yapmak istediğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | هرب ، للمرة الأولى في مهنتي أنا لا أعرف ما العمل |
| Tarihte ilk kez bu rakip örgütler bir görevde birlikte çalışıyorlar. | Open Subtitles | للمرة الأولى في تاريخهم عملت هذه الوكالات المتنافسة معاً في مهمة |
| Hayatımda ilk defa kendimi yetişkin taklidi yapan bir çocuk gibi düşünmeyi bıraktım. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي، توقفتُ في التفكير عن نفسي كأنني طفل أقلّد الكبار |
| Onu ilk defa, ailesinin bizim şerefimize verdiği özel bir yemekte giymiştim. | TED | أرتديته للمرة الأولى في عشاء عقده والديها على شرفنا |
| Ve şimdi 66 yaşında, 44 yıllık deneyimle, ilk defa bir girişimci oldum. | TED | ولذلك الآن، في عمر السادسة والستين، و 40 سنة من الخبرات، أصبحت رجل أعمال ريادياً للمرة الأولى في حياتي. |
| Olan şu, belki de hayatında ilk kez baban doğruyu söylüyor. | Open Subtitles | ماذا يجري، من المحتمل للمرة الأولى في حياتِه، إخْبار أبوكَ الحقيقةَ. |
| Bu uygulama, tarihte ilk kez herkesin dünyanın herhangi bir yerindeki bir seçimde oy kullanmasını mümkün kılıyor. | TED | للمرة الأولى في التاريخ، يُسمح لأي شخص، في أي مكان بالعالم، بالتصويت في انتخابات دول أخرى. |
| Ama hayatımda ilk kez, aniden biri bana aşık oldu. | Open Subtitles | لكن من السماء، للمرة الأولى في حياتي، شخص ما يكون عاشق لي |
| Ömrümde ilk kez kanunu çiğnemiş olacağım, ama buna değer. | Open Subtitles | سوف أكسر القانون للمرة الأولى في مسيرتي لكنها تستحق |
| Hayatımda ilk kez... Nasıl olduğunu bilirsin? | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي هل تعرف هذا الإحساس؟ |
| Bense, hayatımda ilk kez, inandığım birşeyin parçasıyım. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي المهنية أنا جزء من شيء أؤمن به |
| Dün gece hayatımda ilk kez o iki kelimeyi söyledim. | Open Subtitles | وليلة أمس، للمرة الأولى في حياتِي، قُلتُ أولئك في الحقيقة ثلاث كلماتِ صَغيرةِ: |
| Burada gördüğünüz yeni prototipimiz. İlk defa TED'de ve şimdi nasıl çalıştığını görelim. | TED | نحن لدينا نموذج جديد نعرضه هنا، للمرة الأولى في TED، وهنا كيف يعمل. |
| 17 yıldır ilk defa yalnız yaşıyorum. | Open Subtitles | أَعِيشُ لوحده للمرة الأولى في 1 7 سَنَواتِ. |
| Hayatımda ilk defa, her şey şu anki haliyle kesinlikle mükemmel. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي ..كل شئ مثالي جداً كما يفترض أن تكون |
| Baş mühendisin ilk defa olarak gözlerini kullanabiliyor. | Open Subtitles | أدرك أن كبير مهندسيك قد استعاد بصره، للمرة الأولى في حياته. |
| Sevgili Homer hayatımızda ilk defa sevdiğimiz insanlardan korkunç bir şeyler sakladığımızı sandığımızda ergenlikten çıktığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | عزيزي هومر أعتقد بأنك أنتهيت من مراهقتك للمرة الأولى في حياتنا حينما نتخيل أن لدينا |
| Ve hayatımda ilk defa geleceğim adına mazeret uydurabilecek durumda değilim. | Open Subtitles | و للمرة الأولى في حياتي لا أملك أعذاراً لمستقبلي |
| Sen, belki bu hayatta ilk defa bir şeyler hissetmeye başlıyorsundur. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هذا الذي تَحتاجُية للمرة الأولى في حياتك ابتديتي تحسي |