"للمُستشفى" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hastaneye
        
    Gecelikli olduğumu ancak Hastaneye varırken fark ettim. Open Subtitles كنا بمنتصف الطريق للوصول للمُستشفى قبل أن ألاحظ باني مرتدية رداء النوم
    Mümkün olduğunca çabuk Hastaneye götürmeliyiz onu. Open Subtitles .. عليّنا فقط .. عليّنا فقط أخذِها للمُستشفى . على الفوّر ..
    Onu acilen Hastaneye götürmeliyiz. Open Subtitles . أُريدُ .. أُريدُ فقط نقلُها للمُستشفى في أسرعِ وقتٍ مُمكن
    Bu koşullarda seni Hastaneye götürmemeli miyiz? İfadeni alacaklar sonuçta. Open Subtitles ألا يجدر بنا نقلك للمُستشفى نظراً لحالتكَ ؟
    Clif, Hastaneye gitmeyeceğim. Open Subtitles ينبغي علينا أن نتكلم إلى أحد ما بهذا الشأن أنا أفضّل عدم الذهاب للمُستشفى
    Onu Hastaneye götüremem, çünkü polisler orada bekliyor. Open Subtitles لا أستطيع أخذهُ للمُستشفى لأن الشرطة ستكون في انتظارنا
    Annem beni Hastaneye getirdi ama nasıl olduğuma bakmak için dönmedi. Open Subtitles والدتى أخذتنى للمُستشفى لكنّها لم تعد أبدًا لتتفقّد حالى
    Hemen gitmemiz gerekti de. Seni Hastaneye götürecek vaktim yok. Open Subtitles لأنّ علينا الذهاب بسرعة، وليس لديّ وقت لإصطحابكِ للمُستشفى.
    Hastaneye gitmek dışında hiç evden çıkmadı. Open Subtitles لم يَخرج من المَنزل إلا في حَالة الذهاب للمُستشفى.
    Memur Bey, onu Hastaneye götürmemiz lazım. Bu gerçekten gerekli mi? Open Subtitles نحنُ بحاجة إلى إيصالها للمُستشفى سريعاً أيها الضابط هل هذا أمر ضروري ؟
    Hastaneye vardığımız vakit iyileşeceksin. Open Subtitles سيكون كل شيء على ما يٌرام بمٌجرد وصولنا للمُستشفى حسناً ؟
    Hastaneye gitsem iyi olacak. Open Subtitles أظنّ أنني يجب أن أذهب للمُستشفى
    Onu öldürmedim ki. Hastaneye götürdüm. Open Subtitles أنا لم أقتلهُ لقد ذهبتُ به للمُستشفى
    Bunu şehir merkezindeki Hastaneye götürmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نُوصله للمُستشفى العام.
    Ona bir ziyarette bulundum, Hastaneye koydum. Open Subtitles لذا قُمتُ بزيارته، و أرسلتُه للمُستشفى
    Artık Hastaneye gidebilir miyiz? Open Subtitles أيُمكننا العودة للمُستشفى الآن؟ -الورشة .
    Seni Hastaneye geri götürüyorum. Open Subtitles سأعيدك للمُستشفى.
    Hastaneye gitmen gerek. Open Subtitles يجبُ عليك أن تذهب للمُستشفى.
    Sax vurulduktan sonra Leo'yu Hastaneye geri götürdük, çünkü Gus arabasının ölü adam gibi kokacağından korkuyordu. Open Subtitles بعدما أطلق النّار على (ساكس)، أخذنا (ليو) للمُستشفى مُجدّدًا لأنّ (جاس) كان خائفًا، أنّ تكون رائحة سيّارته كالشّخص الميّت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more