Londra'ya gidip bankadaki yeni işime başlamadan önce seni görmek istedim. | Open Subtitles | أردت رؤيتك مجدداً, قبل الذهاب للندن للبدء بوظيفتي الجديدة في البنك |
Rochefortlu veya Rochefortsuz bu mektubu Londra'ya götürmeliyim. | Open Subtitles | روشفور او لا ، يجب ان اوصل الرسالة للندن |
Londra'ya ulaşıp dosdoğru Langham oteline doğru sürdüm ve Kaptan Morstan'ın orada kaldığını, fakat bir gece önce ayrıldığını ve dönmediğini öğrendim. | Open Subtitles | عند وصولى للندن قصدت مباشره الى فندق لانجهام و اخبرت ان الكابتن مورستان |
Carol ve Susan'la konuşursam onları Ben'le Londra'ya taşınmaya ikna edebilirim. | Open Subtitles | اراهن اني لو تحدثت لكارول وسوزان يمكنني اقناعهما ان ينتقلا للندن مع بين |
Cinayetler Londra'nın doğusunda, İngiltere'de daha çok... | Open Subtitles | تم أرتكابها في الطرف الشرقي للندن بأنجلترا |
Seni ne kadar sevsem de üzgünüm, Ben olmadan Londra'ya taşınamam. | Open Subtitles | على قدر مااحبك لكني آسفة لايمكنني الانتقال للندن بدون بين |
Matmazel, size Londra'ya kadar eşlik etmekten onur duyarım. | Open Subtitles | يا انسة من دواعى سرورى ان ارافقك فى العودة للندن |
Londra'ya gitmek istiyormuş ve Grup-Bhangra'da çalacakmış. | Open Subtitles | هذه عبارة قاسيه يريد الذهاب للندن ليلتحق بفرقه بانجرا |
bize ona ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz. Bu nedenle gözetim altına alındı ve bu nedenle Londra'ya gönderildi. | Open Subtitles | لا نعلم ما الذي حدث معه لذلك هو تحت المراقبة و لذلك سافر للندن |
Belki Londra'ya dönerken çay içebiliriz. | Open Subtitles | وسيمكننا شرب الشاي بعدها في طريق عودتنا للندن |
peki Londra'ya nasıl gideceğiz? | Open Subtitles | لقد كان ذكيا اذا كيف يمكننا ان نذهب للندن |
Flarmonica'da çalmam için Londra'ya ilk gidişimde çok gergindim. | Open Subtitles | أتعلمين, عندما ذهبت للندن لأول مرة لأعمل مع فليرمونيكا |
O yüzden artık başın dik bir şekilde Londra'ya gidebilirsin. | Open Subtitles | لذا بإمكانك الرجوع للندن ورأسك عالية ماذا؟ |
Böylece, beklenen genç Beyefendi Londra'ya vardı. | Open Subtitles | أذاً , الشاب ذو التوقعات العضيمة وصل للندن |
Baş üstüne Kaptan! Londra'ya gelmenin kötü fikir olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان الذهاب للندن كانت فكره سيئه |
Neredeyse Londra'ya giderken giyecektim. - Birinci sınıf, bir imza günü için. | Open Subtitles | غالبا البسها عندما اسافر للندن في الدرجة الاولى لتوقيع كتاب |
Sadece Londra'ya gitmenden önce senin için güzel bir şeyler yapmak istemiştim. | Open Subtitles | اريد فقط ان افعل لك شئ جميل قبل أن تذهبي للندن |
Sanırım Londra'ya giden özel bir jet Olive Garden'a giden 11 yıllık bir Volvo'yu yener. | Open Subtitles | كنت أعتقد ان رحلة خاصة للندن قد يستغرق 11 عام بسيارتي الفولفو لمزرعة الزيتون |
Bu gece Londra'ya uçacağını söylediğinde oğlun ne dedi? | Open Subtitles | ماذا قال ابنك عندما قلتي له انك مسافرة للندن هذه الليلة |
Örneğin Londra'nın Naziler tarafından ağır bombalanması, | Open Subtitles | على سبيل المثال ,القصف الصارم للندن مِن قِبل ألمانيا النازية |
Bunlar balo, bunlar sıradan yemekler bunlar da sadece Londra için. | Open Subtitles | هذه للكره وهذه للعشاء العادي هذه للندن فقط. |
Londra'dan ayrılmadan önce görüşemediğimiz için üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسف أنّي لم استطع الاتصال بكِ حين مُغادرتي للندن |