Onları ışığa götürmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال لى بأنى يجب ان اقودهم للنور اقودهم للنور |
Bu konu ancak görece yakın bir zamanda ışığa çıktı. | Open Subtitles | و هذا شيء ظهر للنور من فترة قصيرة نسبياً |
Şimdi ışığa doğru adım atıyor ve ona olan desteğini yitirdiğini hissediyorsun. | Open Subtitles | والآن بما أنها تتجه للنور.. تشعر بأنك تخسر قبضتك عليها |
aydınlığa geri yönlendirilemezse kendi bir son verinceye kadar azap içinde kıvranacağından korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى أن يضل بهذا العذاب حتى ينهي حياته ما لم يرجع للنور |
Halbuki ben onları karanlıktan aydınlığa taşımaya çalışıyorum. | Open Subtitles | عندما أكرس كل مجهودي لنقلهم من الظلام للنور |
Kendilerini, karanlık güçlere karşı savaşan ışığın çocukları olarak görmelerine şartlandırılmışlardı. | Open Subtitles | كانت ظروف تنشئتهم تجعلهم يرون فى أنفسهم أبناء للنور وأنهم مقبلون على كفاح ضد قوى الظلام |
Yakında, Aydınlık'ın yansımasından daha fazlası olacağız. | Open Subtitles | وقريباً سنكون أكثر مِن مجرد انعكاسات للنور |
Sen ve Mulder, görünmeyen kısmı ışığa çıkaracak insanlarsınız. Şimdi paketi bana ver. | Open Subtitles | أنتى و " مولدر " يجب أن تخرجوه للنور الآن أعطينى الحزمة |
Karanlık, beni ışığa götür. | Open Subtitles | إهدينى للحقيقه من الظلام .. قدنى للنور |
Tanrı'nın seni ışığa yönlendirmesi için hep dua etmişimdir. | Open Subtitles | كنت أصلي دائماٍ أن يرشدك الخالق للنور |
Ve yalnızca bir rüyadan ışığa uyanabilirsiniz. | Open Subtitles | وفقط من الحلم يمكنك الاستفاقة للنور. |
Her kimsen ışığa çık yoksa seni indiririz! | Open Subtitles | أياً كنت، تعال للنور أو سنقضي عليك |
İnsanların ışığa ihtiyacı vardı. | TED | البشر بحاجة للنور |
Seni karanlığından kurtarabileceğini, aydınlığa taşıyabileceğini düşünmüştü. | Open Subtitles | ظنت أنه يمكنها إنقاذك من ظلمتك وأن تسحبك للنور |
Karanlık için dua edeceğiz, aydınlığa yol vermesin diye. | Open Subtitles | و نطلب من الظلام الاّ يعطي للنور طريقا |
Karanlık için dua edeceğiz, aydınlığa yol vermesin diye. | Open Subtitles | و نطلب من الظلام الاّ يعطي للنور طريقا |
Senin adamının gözlerini açması ve ışığın ona yol göstermesine ihtiyacı var. | Open Subtitles | الرجل بحاجة فقط لأن يفتح عيناه ليرى طريقه للنور |
Sen bize ışığın içinde liderlik yapacak tek meleksin. | Open Subtitles | ... أنت الملاك الوحيد الذي يستطيع قيادتنا للنور |
Onlar ışığın kölesi ateşin çocuklarıdır. | Open Subtitles | هم خدم للنور أطفال النار |
Ve Aydınlık'ın onun ruhuna geri dönmesine izin ver. | Open Subtitles | وأسمحوا للنور أن يعود الى روحها مرة أخرى |
Bu lanet onu Aydınlık tarafın kölesi yaptı. | Open Subtitles | اللعنة التي جعلتها مطيعة للنور |