"للواقع" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerçeklik
        
    • gerçekliğin
        
    • gerçekliğe
        
    • gerçeğe
        
    • gerçeğin
        
    • gerçeklikle
        
    • gerçekliği
        
    • gerçek hayata
        
    Bu türden sanal gerçeklik kullanımları sadece insanları yaşlı göstermeye yaramıyor. TED وهذا الاستخدام للواقع الافتراضي ليس الهدف منه فقط اظهار الاوجه حين التقدم بالعمر
    Ben bunu gerçekliğin farklı parçalarını alıp, başka bir gerçeklik yaratmak için bir araya getirdiğimiz bir yap-boz olarak görüyorum. TED أراها فقط كلغز للواقع حيث يمكن أن تجمع قطعا مختلفة من الواقع معا لتخلق واقعا بديلا
    gerçekliğin sosyal yapılanması. Bana bunun ne olduğunu kim söyleyebilir? Open Subtitles البناء الإجتماعي للواقع من يستطيع أن يخبرني بما هو ؟
    gerçekliğe uymanız, alışkanlıklarınızın, rahiplerinkine aykırı olduğunu görmenizi sağlamak zor olacak. Open Subtitles يصعب إعادتها للواقع كي تعرف بأن تصرفاتك تناقض تصرفات القساوسة
    Eğer günümüze dair gerçeğe dayalı bir dünya görüşünüz varsa, gelecekte ne olacağını anlamak için bir fırsatınız olabilir. TED إذا كان لديكم وجهة نظر للواقع اليوم، قد يكون لديكم فرصة لفهم ما سيأتي بعد ذلك في المستقبل.
    Bu nedenle eğer sayıların sırlarını ortaya çıkarabilirsek gerçeğin gizli anlamını da çözebiliriz. Open Subtitles لو استطعنا أن نكتشف المعنى السري للأرقام سنعرف المعنى السري للواقع
    Ama grubun görüşleri gerçeklikle çelişmeye başlayınca bu bir sorun hâline gelir. TED لكن هذا يصبح مشكلة عندما تصبح معتقدات الجماعة معارضة للواقع.
    Bunun ötesinde, gerçekliği algılayışımız dışında, gerçek yok değil mi? Open Subtitles وعلي اي حال لا يوجد اي واقعية خارج نطاق ادراكنا الحسي للواقع هل يوجد؟
    Hızlı bir gerçeklik testi için yerel ormanınıza yol alalım. TED دعونا نتوجه إلى غابتكم الوطنية المحلية من أجل دراسة سريعة للواقع.
    Bilim insanları sonsuz sayıda boyut olduğunu ve her birinin farklı bir gerçeklik içerdiğini teorisini ileri sürüyor. Open Subtitles العلماء وضعوا نظريات عن وجود عدد لا نهائي من الابعاد وكلها تحتوي على امكانية إيجاد بدائل للواقع
    Teoriye göre, sonsuz sayıda alternatif gerçeklik var. Open Subtitles النظرية تقول أنه يوجد عدد لا نهائي من بدائل للواقع
    ''Tamam mı? Bu olabilir.gerçekliğin içindeki mizah bu. TED ذلك ممكن أن يحدث. وهو طريف بالنسبة للواقع.
    Ve bence şu an için sadece sanal gerçekliğin gerçek gücünün yüzeyini kazımaya başladık. TED وبهذا نكون قد بدأنا باكتشاف القوة الحقيقية للواقع الافتراضي.
    Bence bu sanal gerçekliğin nasıl dünyayı değiştirecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. TED وهذا ما أراه من إمكانية للواقع الافتراضي لتغيير العالم.
    Bayan, çabucak gerçekliğe dönmelisin çünkü Earl kar yağacağını düşünüyor. Open Subtitles ياآنسة .. عليك أن تعودي للواقع سريعا لأن إيرل يظن أنها ستثلج قريبا
    Bence günlük hayatın zorunluluklarının seni gerçekliğe bağladığı bir iş yerine ihtiyacın var. Open Subtitles أعتقد أنك بحاجة لمكان عمل فيه من أعباء الحياة مايقيدك للواقع
    Seni bu çılgınca kararından vazgeçirip gerçekliğe döndürebilmek için ne yapabilirim? Open Subtitles الآن، ماذا بيدي فعله حتى أعيدك للواقع بهذا القرار الواضح أنه إندفاعي.
    Kulağımızda çınlayan gerçeğe yeni bir güdü vermek. Open Subtitles أن تعطي حافزًا جديدًا للواقع بالضرب على طبلة آذاننا
    O zaman gerçeğe dair görüşlerimiz biraz farklı. Open Subtitles أود أن أقول أن لدينا مشكلة مع لتصورنا للواقع.
    Geleceği, gerçeğin asla bilemediği renklere boyar. Open Subtitles يرسمون المستقبل بألوان، لا يمكن للواقع أن يعرفها
    Dünya ve herşeyi yaratmaktaki ustalığını konuşturan Tanrı ise, o zaman fiziksel gerçeklikle işe başlanabilir miydi? Open Subtitles إذا كان العالم وكل ما فيه قد صُنع من قبل الله عندها ألا يجب عليك ان تبدأ بدراسة متأنية للواقع المادي ؟
    gerçekliği en çok deforme eden dünyanın en iyi oyun sanatçısının cezalandırılması gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد أن أفضل مصممّي الألعاب في العالم يجب أن يُعاقب ؟ .بسبب التشويه البالغ الذي أحدثه للواقع
    Bir kitabın gizli bir kapı olmasını ve açılarak hikayeleri gerçek hayata çıkarmasını isterim. TED أريد باب سري بالكتاب يُفتح وأدع القصص تخرج للواقع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more