Evet, entelektüel Farthing'in, yâda sağlık delisi Gale'in Dandy'nin Hazır Yemekleri'ne yemek yemek için... | Open Subtitles | لا استطيع العثور على شيء عقلاني يسمح لـ(قيل) مجنون الاغذيه الصحيه ان يذهب الى مطعم ايدي للوجبات السريعه - لتناول الطعام |
Evet, entelektüel Farthing'in, yâda sağlık delisi Gale'in Dandy'nin Hazır Yemekleri'ne yemek yemek için... | Open Subtitles | لا استطيع العثور على شيء عقلاني يسمح لـ(قيل) مجنون الاغذيه الصحيه ان يذهب الى مطعم ايدي للوجبات السريعه - لتناول الطعام |
Birilerinin bu şeyleri yemesi gerekiyordu, böylece fast food ortaya çıktı. | TED | الآن، يجب أن يأكل شخص ما .. كل هذه الأشياء، حتى وصلنا للوجبات سريعة. |
Bu noktada ise, etleri fast food restoranları için kullanılıyor. | Open Subtitles | وعند ذلك، يتم استخدام لحومها للمطاعم للوجبات السريعة. |
Hiç de doğru değil. Kesin katkın var. Abur cubur getiriyorsun! | Open Subtitles | هذا غير صحيح يا (بافى) أنتِ تساهمى كلياً, أنتِ ذاهبة للوجبات |
- Abur cubur masası var mı? | Open Subtitles | -هل هناك طاولة للوجبات الخفيفة؟ -تم إعدادها للتو |
- Tamam, tamam, tamam. Okul kimliği yemek yemek için ya... | Open Subtitles | تعرف، بطاقات الهوية التي نستخدمها للوجبات |
Dandy'nin Hazır Yemekleri | Open Subtitles | معطم (داندي) للوجبات السريعه |
Dandy'nin Hazır Yemekleri | Open Subtitles | معطم (داندي) للوجبات السريعه |
Bazen beni yerel fast food restoranlarının birinde top havuzunun dibinde çıplak halde bulabilirsiniz. | Open Subtitles | بعض الأحيان تجدني عارياً أسفل قعر مسبح بمطعمكَ المحلي للوجبات السريعة |
fast food restoranında su bardağı istedim ve içine limonata koydum. | Open Subtitles | في مطعم للوجبات السريعة لقد طلبت كوب ماء ووضعت بداخله عصير الليمون |
Beşinci yaş günüm, fast food lokantasının dinlenme odasında yapılmıştı ama Buster için sevindim. | Open Subtitles | لقد أقمتُ حفل ميلادي الخامس بغرفة إستراحة في مطعم للوجبات السريعة "لكن جيد من أجل "باستر |
Abur cubur yeri! | Open Subtitles | و مقهي للوجبات الخفيفه |