"للولاء" - Translation from Arabic to Turkish

• sadakat
• bağlılık
• sadakatin
• sadakate

Sektör, çalışanların sadakat ve bağlılığı ile gurur duyuyor olsa da, bu gerekli bir önlemdir.
بذلك تَفْخرُ الصناعةُ بنفسها للولاء و ولاء عُمّالِه.

Sektör, çalışanların sadakat ve bağlılığı ile gurur duyuyor olsa da, bu gerekli bir önlemdir.
انة إحتراسُ ضروريُ، بذلك تَفْخرُ الصناعةُ بنفسها للولاء و ولاء عُمّالِه.

Ben vampir olmadan önce halkım bunu sadakat işareti olarak verirdi.
ناسى , قبل التغير هم تبادلوا هذه كأشارة للولاء

Benimle ilgili olarak, inanıyorum ki krala olan bağlılık yeminim ve kralın yaverinin inancı her ne olursa olsun onun kraliyet soyundaki üstünlüğü hep devam etmeli, her ne olursa olsun.
-لكن من ناحيتي -أعتقد بأن قسمي للولاء إلي العرش يجب أن لا يستهان به -و مهما كانت ثقتي في نجاح الذي سيجلس علي العرش

Paris ve benim birleşmem neredeyse sadakatin bir tarifi.
المزج بينى وبين حكومة باريس هى هى مجرد وصفه للولاء والإخلاص

"Kafamı daha net düşünmeye adıyorum, kalbimi daha yüce bir sadakate, kollarımı..."
"وبقلبي للولاء الأعظم" ".. وبيدي"

O zaman, hareketlerimi sadakat nişanesi olarak görebilirsin.
بهذه الحالة ربما تعرض سلوكي كعرض عشوائي للولاء

Frannie'de ona inanmayan kardeşlerine sonsuz sadakat yemini eder.
الذي به فراني ستَتعهّدُ بها للولاء الأبدي إلى الأخواتِ.

D'Haranlar, Darken Rahl'a sadakat yemini etmemin karşılığında tahtı bana bırakmayı kabul ettiler.
وفي مقابل إلقائي اليمين للولاء الي داركن رال. وافق الدهاران أن يتركوني علي العرش.

Sana çok saygı duyduğumuzu bilirsin, ve arkadaşlarına gösterdiğin sadakat duygusuna da.
أنت تعلم أننا نكن لك كل الاحترام و للولاء الذي تكنه إتجاه أصدقائك

Yeni şehrinize resmi sadakat yemini etmeye karşı mısınız?
أستكون معارض على توقيع تعهدٌ رسمي للولاء لبلدتنا الجديدة؟

Herkese yetecek para var ve sadakat için küçük bir bedel.
يوجد الكثير كي تقضينه ويعتبر مبلغ بسيط بالنسبة للولاء

sadakat yemininiz tamamıyla bir aldatmaca, Bay Montague.
تعريفك للولاء فارغ أيها اللورد مونتيجو

Artık başka insanların da sadakat konusundaki trajik çelişkilere karşı gösterecekleri tavırları gözden geçirmelerinin vaktidir.
لقد حان الوقت ليتفهم الآخرون... إستجابتهم الخاصة للنزاعات المؤساوية للولاء...

Tamamen ait olabilmek için ise, sadakat gerek.
و للإنتماء الحقيقي فأنتِ تحتاجين للولاء

arkadaşlık, yoldaşlık ve sadakat içindi.
لكن للصداقة ، للقيادة ، للولاء

Hangi medeniyet seni en yükseğe taşıyacaksa bağlılık yemini ediyorsun ve her ay Brezilya'ya tomarla para gönderiyorsun.
تتعهد للولاء لأي ثقافة تأخذك لأبعد نقطة و كل شهر تقوم بإرسال حزمة من أموالك للـ(برازيل)

O çocuk "sadakatin" tanımı.
ذلك الفتى كان المعنى الحقيقي للولاء

Söz veriyorum. Buna sadakatin ispatı da diyebilirsin.
سمها إثباتٌ للولاء

sadakate daha layık biri de.
أو إستحقاقاً للولاء