Sizi hediyelik eşya dükkanına götürüp yeni bir şey alsam? | Open Subtitles | ما رأيكِ أن آخذكِ لمتجر الهدايا؟ وأشتري لكِ شيئاً جديداً |
İlk başlarda fazla araştırma param yoktu, o yüzden hırdavat dükkanına gittim ve bir tane marangoz mengenesi aldım. | TED | إذاً ففي الأساس ليس لدي الكثير من المال، لذا فقد ذهبت لمتجر أجهزة حاسوب وأشتريت مقبض نجار. |
Bunları her zaman en sonuna kadar giyiyor ve çoğu zaman çöpe atıyoruz çünkü ikinci el dükkânına delinmiş eski çoraplarımızı bağışlamak oldukça zor. | TED | كلنا نرتدي تلك القطع حتى نعدمها، وفي حالات كثيرة نرميها في القمامة لأنه من الصعب جداً أن تتبرع بجواربك البالية المخرومة لمتجر الملابس المستعملة. |
Ve beni trend bi kıyafet mağazasına götürüp saçma kıyafetler aldırmayı denedi. | Open Subtitles | لـذا هي أخذتني لمتجر الملابس العصريّ وحـاولت جعلـي أشـتري بعض الملابس السخيفة، |
Büyü malzemeleri satılan dükkana gidiyoruz. Orada okul malzemesi yok. | Open Subtitles | نحن ذاهبين لمتجر السحر فلا يوجد لوازم مدرسية هناك. |
Ulusal bir zincirin... mağaza müdürü değil miydin? | Open Subtitles | لقد كنتِ المديرة لمتجر يتبع أكبر سلسلة وطنية لتطوير المنزل, ألم تكونِ كذلك؟ |
Hiçbir gün bu eski şaka dükkanına uğramadan ziyan edilmemeli. | Open Subtitles | لن يكتمل أي يوم دون زيارة لمتجر المقالب والخدع |
Ayrıca, yarın alışveriş merkezine gidersek, ayakkabı dükkanına da gidebiliriz. | Open Subtitles | أتعلم أيضاً، عند ذهابنا للمركز التجاري يمكننا الذهاب أيضاً لمتجر الأحذية |
Duvarda bir mücevher dükkanına giden bir delik buluyor ve öğretmenini birlikte oraya girmek için ikna ediyor. | Open Subtitles | لأنه وجد ثغرة في جدار توصل لمتجر المجوهرات وأقنع معلمه حتى يقتحم المكان معه |
Çizgi roman dükkanına başka zaman gideriz, olur mu? | Open Subtitles | يمكننا الذهاب لمتجر الكتب المصورة في يوم اخر اتفقنا؟ |
Kasap dükkânına bile gidemiyoruz. | Open Subtitles | لا يمكننا حتى أن نذهب لمتجر لحوم الخنازير؟ |
Ya da, yemeğimizi bitirip çizgi roman dükkânına gidebiliriz. | Open Subtitles | أو يمكننا إنهاء الأكل و الذهاب لمتجر الكتب الهزلية |
- İnsanlar uzayda güvenli olarak kaka yapmaya başladıklarında çizgi roman dükkânına gidebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيعون ان تذهبوا لمتجر المجلات الهزلية عندما يكون من الآمن للرجل أن يتغوط في الفضاء |
Bilgisayar mağazasına giderdik ve orada da aynı şeyi yaparlardı. | TED | كنا نذهب لمتجر حواسيب وكانو يقومون بنفس الشيء |
Bugün müzik mağazasına gittim ve her yerde hiç tanımadığım şeyler çalıyordu. | Open Subtitles | ذهبت لمتجر الأغاني اليوم وكانت لديهم فرق لم يسبق سمعت بها |
Ayrıca servis asansörü tam da dükkana iniyor. | Open Subtitles | والشباك الآلي يصل مُباشرة لمتجر الحيوانات الأليفة. |
Benim ihtiyacım olan şey toy bir mağaza sahibi ve beni mutlu edecek davranışlar değil. | Open Subtitles | ما أحتاج إليه ليس المالك الغير ناضج لمتجر كبير والأشياء التي تجعله يشعر بالسعادة |
Geçen gün birçok kez dükkanın önünden geçince, almaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لمتجر الحيوانات الأليفة وأشتريته |
Onları 14. Cadde'de bir kot mağazasında buldum. | Open Subtitles | كانت قادمة لمتجر جينس القابع بالشارع 14 قبل أن تلقاني، |
Adam bulabilmek için markete tek başıma gelsem fazla "sürtük" gibi görünürdüm. | Open Subtitles | ويبدو أيضا عاهرة , إذا جئت لمتجر البقاله للحصول علي رجل بمفردي |
Benzin biterse bir eczaneye uğrarım. | Open Subtitles | هيا، فليس لدينا كثير من الوقت فيجب أن نذهب لمتجر العقاقير |
Çin'den gelen iki adam, ...ikisi de Şanslı Kedi dükkânını ziyaret etti. | Open Subtitles | رجلان عادا من الصين كلاهما توجها مباشرة لمتجر قط الحظ |
Teddy memleketinden kaçıp lastik dükkânının yeni bir şubesini açmak istedi. | Open Subtitles | ,تيدي أراد أن يفتتح فرع جديد لمتجر الإطارات لكي يهرب مع تلقاء نفسه |
Pislik ot butiği işlerimi azalttı, ne kadar azaltmıştı.? | Open Subtitles | تبّا لمتجر الماريجوانا فقد قضى على تجارتي. بكم تقدّر الأضرار؟ |
Bu masrafları karşılamayacaklar çünkü. Daha ucuz bir mağazaya gitmen gerekiyordu Susan. | Open Subtitles | وإنّهم لن يدفعوا تكاليف هذا الفستان كان عليكِ أن تذهبي لمتجر أرخص |
Queens'deki özel yapım ürünler satan bir deri dükkanından. | Open Subtitles | إنّها مصنوعة يدوياً لمتجر يدبغ الجلود في (كوينز). |