Ama iki kez üst üste hatalı çıkma olasılığım nedir? | Open Subtitles | ولكن ما هي الفرص حقاً لكوني مخطئاً لمرّة أو مرّتين؟ |
Öyleyse belki, bir kez olsun senin istediğini yapar umuduna tutunmak nasıldır bilirsin. | Open Subtitles | إذن تشعر بي حين أتمسّك بأمل أنّها ربّما تفعل لمرّة ما أريده منها. |
Ölümsüz hayatında bir kez olsun bu kadar asil olmasan? | Open Subtitles | ألا يمكنك لمرّة خلال حياتك الأبديّة ألّا تكون نبيلًا جدًّا؟ |
Kulübemde benimle bir gece kalmanı isterim, sadece bir kere. | Open Subtitles | أَحْبَّ أنْ تنامي ليلَة مَعي في كوخِي فقط لمرّة واحدة |
15 yıldır hişbir erkeğe karşı böyle şeyler hissetmedim. Bir kere bile. | Open Subtitles | خلال 15 عاماً، لم يساورني هذا الشعور تجاه رجل حتى لمرّة واحدة. |
Oh, Babacığım. Bir kereliğine olsun iyi bir şey yapamaz mısın? | Open Subtitles | أوه، أبي لقط لمرّة هَلْ بإمْكانِك ان تَعمَلُ شيءُ جيدُ؟ |
İlk defa olayı iyi bir şekilde bitirdik değil mi? | Open Subtitles | من الجميل تسجيل نقطة فوز لمرّة , أليس كذلك ؟ |
Sadece prova yapıyoruz. Fakat bizim... bir seferlik gitmeme hakkımız var, yani evet, kalıyorum | Open Subtitles | القليل من التدريب, لكنّه مسموح لنا بالتغيّب لمرّة, لذا سأجلس. |
Ve eğer evden sadece bir kez ayrılmama izin verseydin, çalmak zorunda kalmazdım. | Open Subtitles | وما كنت لأسرق لو أنّك سمحتِ لي بمغادرة هذا المنزل ولو لمرّة واحدة |
- Senin için rahat mı Grey? - Bir kez deneme yaptık. | Open Subtitles | لقد تدرّبنا لمرّة واحدة , نحن على وشك أن نسهر طوال الليل |
Şimdi fark ettim de, bir kez bile durumunu dikkate almadım, anlamaya çalışmadım. | Open Subtitles | الآن عندما أُفَـكّر بالأمر، إنني لم أفكر أو أحاول أن أتفهم موقفها و لو لمرّة واحدة |
Bir kez olsun bir lahza olsun ablam için üzüldüğün oldu mu hiç? | Open Subtitles | ولو لمرّة حتّى ولو للحظة هل شعرتِ بالأسف نحو أختي؟ |
Onun yerine, insanların bir araya gelip film izledikleri, filmlerini izletme imkânı bulamayanların bir kez dahi olsa bu şansa kavuşmalarını sağlamak olmalı. | Open Subtitles | ومشاهدة الأفلام، وأن تتعلق بالذين لا يستطيعون عرض أفلامهم أبداً وحصولهم على فرصة عرضها ولو لمرّة واحدة فقط |
Ne kadar sürdüğü umurumda değil. Sana bir kez vurmam yeter. | Open Subtitles | أنا لا يهمني ألوقت الذي ساقضيه بالهجوم أنا فقط اريد أَنْ أَضْربَك ولو لمرّة. |
Biz bir kere bile asılmayan yeni oyuncularla tıkılı kalmak. | Open Subtitles | سئمنا من أعضاء طاقم جدد لايغمزن لكِ حتّى لمرّة واحدة |
Yani, hayatında bir kere erkek olmanı istemişim, çok mu? | Open Subtitles | أعني، هل أطلب منك الكثير أن تغدو رجلاً لمرّة بحياتك؟ |
Her yeni vampirin hayatı boyunca en az bir kere gitmesi gerektiği yere... | Open Subtitles | مكان يتعيّن على كلّ مصّاص دماء حديث التحوُّل زيارته ولو لمرّة في حياته |
Flütçüler, bir kereliğine de olsa, benim işaretimi bekleseniz olmaz mı? | Open Subtitles | يا عازف الفلوت لمرّة واحدة، هلا تنتظر إشارتي؟ |
Neden barışıp, bir kereliğine birbirimize cana yakın davranmıyoruz? | Open Subtitles | لمَ لا نتصالح ، نكُن لطفاء ولو لمرّة واحدة ؟ |
Yüzüme karşı onu sadece bir defa göreceğini söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنّك سترينه لمرّة واحدة. قلتيها بوقاحة. |
Şimdilik, kalabalık ve halka açık bir yerden daha güvenli bir yer yok, ve Başkanım, bu seferlik çocuklarımızın gerçekten nerede olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | للوقت الراهن , لايوجد مكان أكثر أمنّاً من مكان عام مُكتظ بالأناس. و لمرّة , أيُّها العُمدة ، نعلم مكان تواجد أطفالنا. |
Bakın, ben sadece bir kerecik, bu zor bulunan yaratığı görmek istedim. | Open Subtitles | اسمعا، لقد أردتُ لمرّة واحد فقط، أن أضع عينيّ على هذا الوحش المُراوغ. |
Hayır, bir sefer de sen beni dinle, olur mu? | Open Subtitles | لا، ما رأيك أن تنصت لي أنت ولو لمرّة واحدة؟ |
Ama sadece bir kerelik işti basit bir iş için çok para. | Open Subtitles | لكنه كان عرضاً لمرّة واحدة، الكثير من المال لمُهمّة سهلة. |
Sadece bir seferliğine! | Open Subtitles | بربكَ، فقط لمرّة واحدة |
Bir defalığına kalbinin derinliklerine bakıp duygularına ulaşsan ve beni anlamaya çalışsan olmaz mı? | Open Subtitles | الذي لا يَستطيعُ أنت فقط لمرّة حفر أسفل في قلبِكَ، وصول بَعْض العواطفِ ويَتعاطفُ مَعي؟ |