İnsanların kendisine odaklanmalarını istediği zaman sesinin şiddedini çok çok aşağı bir seviyeye düşürür ve en iyi şekilde öğrencileri olaya dahil edebilen öğretmenlerde ihtiyacımız olan beceriler bunlardır. | TED | يخفّض صوته لمستوى جد متدني حين يريد من الناس أن يفهموه، وتلك هي المهارات التي نحتاجها لدى المدرّسين الأكثر إشراكا. |
Biz de bunu bir üst seviyeye taşıyarak insanlara hareket geçip sorunu halletmeleri için bir araç vermek istedik. | TED | ولذلك أردنا نقل العملية لمستوى آخر لإعطاء الناس الأدوات اللازمة للتفاعل والعناية بالكوكب. |
Kendini yeni deneyimlere ve farklı bir bilinç seviyesine aç bizim açtığımız gibi. | Open Subtitles | افتح عقلك لتجربه جديده و لمستوى جديد من الوعي مثلنا , للأننا البيتلز |
Önümüzdeki birkaç dakika, hepimiz deniz sülüğünün seviyesine çıkacağız. | TED | الدقائق القليلة القادمة هي، سنرتقي لمستوى رخويات البحر. |
Ne kadarlık bir deniz seviyesi yükselmesini beklemeliyiz? | TED | أي ارتفاع لمستوى سطح البحر يمكننا أن نتطلع إليه؟ |
Bir nebze bile azalmayan bir yalnızlık veya onu azaltacak maddi bir şeyin olmaması karşısındaki acizlik insanı öyle bir ruhsal düzeye çıkartıyor ki... ben orada Tanrı'nın varlığını hissettim. | Open Subtitles | أن تكون مُهان بالخلوة بدون إنحطاط أو شيء جوهري يسمو بك لمستوى روحي |
Sayın Yargıç, videoda gözükenler talihsiz olsa da çocuğu tehlikeye atma düzeyine çıkarılamaz. | Open Subtitles | حضرة القاضية، مايُظهره الفيديو مؤسفٌ حقًا، لكنّه لا يرتقي لمستوى تعريض الطّفل للخطر. |
Bu şirket gerçekten de maliyetleri her bir kişinin yararlanabileceği seviyeye indirmeye çalışıyor. | TED | انها حقاً تحاول أن تخفض التكاليف لمستوى يمكن لكل فردٍ الإستفادة منه. |
Tabii Beşli Grup bu fikri bir üst seviyeye taşıyor. | TED | بالطبع، برنامج مجموعة الخمس أفراد أخذ هذه الفكرة لمستوى جديد بالكامل |
Yine de şüphesiz ki akıl yürütme sanatını çok daha yüksek bir seviyeye taşıyan Batı olmuştur. | TED | و مع ذلك لاشك بأن الغرب هم من أوصلوا فن المنطق لمستوى أعلى بكثير |
Bu sınırları birleştirme ve bilincimizi daha yüksek bir seviyeye çıkarma zamanı geldi. | Open Subtitles | آن الاون لرفض هذه الفرق ولرفع وعينا لمستوى اعلى |
Sana bir üst seviyeye geçmek ve daha fazla para kazanmak için bir fırsat teklif ediyorum ve senin yaptığına bir bak. | Open Subtitles | أعرض عليك فرصة لتصعد لمستوى أعلى ,وتربح مال أكثر |
Kusura bakmayın ama Yüzbaşı kendimi o beyefendinin seviyesine düşürmek istemiyorum. | Open Subtitles | مع كامل احترامي, يا نقيب لا أود إنزال مستواي لمستوى ذاك الرجل |
Maksimum kayıp seviyesine ulaştık. | Open Subtitles | لقد وصلنا إلى الحد الأقصى لمستوى الإصابات |
Unit 02 hedefin seviyesine vardı | Open Subtitles | . العمق 1300 . " وحدة 02 " وصلت لمستوى الهدف |
Bu erken çalışma bize dedi ki; aynı muz ile bile farklı bireylerde tamamen farklı glikoz seviyesi tepkimesine sahibiz. | TED | الدراسات الأولى أخبرتنا، حتي مع نفس الموزة، نحصل على تفاعلات لمستوى الجلوكوز مغايرةً تماماُ علي أفراداً مختلفين. |
Aklının bir bölümü bir insanın daha yüksek bir düzeye yükselebileceğine inanmıyor mu? | Open Subtitles | ألا يوجد جزء ما داخلك مقتنع بأننا يمكننا الوصول لمستوى أرقى من الوجود ؟ |
Bir gün hepimiz, Tanrı'nın yeryüzündeki elçileri düzeyine erişeceğiz. | Open Subtitles | كل واحد منا يوماً ما ,سيصل لمستوى التجسد.. الذي قرأنا عنه في التاريخ.. |
Kabileler sadece bir seviye üst ve altlarını işitebilirler. | TED | حسناً؟ تستطيع القبائل أن تستمع فقط لمستوى واحد أعلى أو أسفل منهم. |
Bizim teknik ve hünerlerimizin seviyesini yakalamayı asla hayal bile edemezler. | Open Subtitles | لا يمكنهم الوصول لمستوى خبراتنا التكتيكي |
Hayır, daha çok bir kullanma kılavuzu, şu farklı bir kutsal boyuta nasıl ulaşılacağını anlatıyor. | Open Subtitles | لا ، بل هى إرشادات لكيفية الوصول لمستوى أعلى من الوجود |
Bu tür oyunların telif yapısı finansal istikrar için belirli düzeyde olmalı. | Open Subtitles | البنية الملكيّة لهذه الألعاب يجب أن تسمح لمستوى معين من الاستقرار المالي |
Seni benim seviyeme yakın bir yere indireceğim. | Open Subtitles | لمستوى قريب من ترددى |
Ama görünen o ki oyunu ileriki bir aşamaya geçirmişsin. | Open Subtitles | بس دلوقتى واضح انك طلعت باللعبة لمستوى جديد |