Olamaz. Ya tanrılar bizede bunu yaparsa sırf birbirimize dokunduk diye? | Open Subtitles | لا أفرض الآلهة بتعمل كل دا عشان احنا لمسنا صوابعنا |
O benim sevgilim. yani biz birbirimize dokunduk. | Open Subtitles | ميقدرش يخلع ويسيبني يا معرص عشان هو عشيقي، اقصد اننا لمسنا بعض باطراف صوابعنا |
Işıkta kaldığımız sürece, bize dokunamaz. | Open Subtitles | مادمنا بالضوء لن يتمكن من لمسنا |
Bu duvarların arkasında kaldığımız sürece bize dokunamazlar. | Open Subtitles | طالما سنظل وراء هذه الجدران، لا يمكنهم لمسنا |
Eğer dokunursak, diferansiyel kısa devre yapar, zaman tekrar başlayabilir. | Open Subtitles | إذا لمسنا بعضنا، سنُصلح الفارق و يمكن للزمن أن يبدأ من جديد |
O şeye dokunduğumuzda kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | لقد اصابها ذبحة قلبية عندما انا وانت لمسنا تلك القبة |
- Dokunulmamayı tercih ediyoruz. - Pekâlâ. | Open Subtitles | ـ نحن نفضل بأن لا يتم لمسنا ـ حسناً |
Düşündük ki, bunun gibi küçücük hareketleri görselleştirmek için yazılımı kullanabilmemiz harika ve bunu, neredeyse dokunma duyumuzun bir uzantısı olarak düşünebilirsiniz. | TED | رأينا إنها فكرة جيدة بأن نستخدم برنامجا لأستيعاب حركات دقيقة مثل هذه ولنا أن تأخذها كطريقة لتوسيع حاسة لمسنا |
Hassas bir noktaya dokunduk galiba. | Open Subtitles | يبدو اننا لمسنا منطقه حسّاسة. |
Birbirimize dokunduk. | Open Subtitles | نحن لمسنا بعضنا البعض. |
Neredeyse birbirimize dokunduk. | Open Subtitles | نحن لمسنا بعضنا فعلاً |
Birbirimize dokunduk! | Open Subtitles | لمسنا بعض باطراف صوابعنا |
- Bilemiyorum. - Her şeye dokunduk. | Open Subtitles | لا اعرف - لقد لمسنا كل شئ - |
Hikâyemize bağlı kalırsak, kimse bize dokunamaz. | Open Subtitles | إن التزمنا بقصتنا لا أحد يستطيع لمسنا |
Bize kimse dokunamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع أحد لمسنا |
- Bize dokunamazlar! - Hiçbir şey bilmiyorsun! | Open Subtitles | ـ لا يمكنهم لمسنا ـ أنت لا تعرف شيئاً |
Sirkimizdeyken, kılımıza dokunamazlar. | Open Subtitles | في داخل سيركنا لا يمكن لمسنا |
- Bize dokunamazlar! - Hiçbir şey bilmiyorsun! | Open Subtitles | لن يستطيعون لمسنا - أنت لا تعرف شيئاً - |
Birbirimize dokunursak ne olacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ما يحصل إذا لمسنا بعضنا |
Norrie ve ben minik kubbeye dokunduğumuzda. | Open Subtitles | عندما نوري وأنا لمسنا القبة المصغرة |
Dokunulmamayı tercih ediyoruz. | Open Subtitles | إننا نفضل بأن لا يتم لمسنا. |
Matematik derslerinde bu yazılımı kullanan çocuklarla kullanmayan kontrol grubunu kıyasladığımızda istatiksel olarak ilerleme olduğunu bulduk. | TED | لقد لمسنا تحسنا ذات دلالة إحصائية مع الأطفال باستخدام هذا البرنامج في أقسام الرياضيات بالمقارنة مع مجموعة مراقبة لم تستخدم هذا البرنامج. |