Sadece seni sörf yaparken izlemek için geldim evlenme teklif etmeye değil. | Open Subtitles | أنا فقط جئت لمشاهدتك وليس لأقدم أقتراحا. |
Haftaya polis teşkilatının yarısı yardım kampanyasının başlangıç vuruşu yapmanı izlemek için burada olacak. | Open Subtitles | نصف وحدة شرطة هاواي ستكون في الخارج هنا من أجل الحدث الخيري الأسبوع القادم، لمشاهدتك تضرب كرة الغولف من كومة الرمل |
Bir satır konuşman bile yoktu! Ve o seyretmek için bile gelmedi! | Open Subtitles | ولم يحضر حتى لمشاهدتك |
Bir satır konuşman bile yoktu! Ve o seyretmek için bile gelmedi! | Open Subtitles | ولم يحضر حتى لمشاهدتك |
Ben ufakken, tamire beni de yanında götürürdün. seni izlemeye bayılırdım. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا كنت تأخذني دائما لمشاهدتك عملك |
Çocuklarımı senin çaylaklık yıllarında seni izlemeye getirmiştim. | Open Subtitles | لقد أخذت أولادي لمشاهدتك ، تلعب ...سنتك حامية الوطيس |
Maçını izlemek için ta Ithaca'ya mı geldi? | Open Subtitles | ذهب كل هذا الطريق لمشاهدتك وأنت تلعب؟ |
Şu insanlara inanamıyorum... İnsanların seni izlemek için para vermesine inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أن الناس تدفع أموالاً لمشاهدتك - لقد أرهقت صوتي- |
Seni izlemek için... ödülünü alırken? | Open Subtitles | لمشاهدتك تقبلين الجائزة ؟ |
Seni izlemek için sabırsızlanıyorum ama. | Open Subtitles | أتطلع لمشاهدتك رغم هذا |
- Hey, birader, seni izlemek için para ödemedik! | Open Subtitles | - انا لم ادفع لمشاهدتك |
Düşüşünü seyretmek için orada olacaktım. | Open Subtitles | كنت سأتواجد هناك لمشاهدتك تقع |
Yani, sporu pek sevmem ama seni izlemeye geleceğim yani eğer kazanırsan-- | Open Subtitles | لكنني سأذهب لمشاهدتك في .... حالة إذا ما ربحت أو |
Geçen hafta seni izlemeye geldim. | Open Subtitles | ذهبت لمشاهدتك تغني الأسبوع الماضي. |
Merhaba. Ben de tam seni izlemeye geliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت قادمة لمشاهدتك |