"لمطعم" - Translation from Arabic to Turkish

    • restorana
        
    • restoranına
        
    • yemeğe
        
    • 'e
        
    • restoran
        
    • 'ya
        
    • restoranı
        
    • lokantaya
        
    • restoranın
        
    • büfeye
        
    • yemeğine
        
    • lokantasına
        
    • Le
        
    • nin
        
    • Yeri
        
    Çoğu baba bu durumda oğlunu restorana götürür onunla konuşma yapardı. Open Subtitles ..معظم الأباء سيصطحبون أبناؤهم لمطعم ما , ثم يوجهون النصائح له
    Peki, neden bir restorana onu yapmayız, size kova vahşi, almak ve ne hissettiğini Jason sorma nerede. Open Subtitles حسنا ؛ لما لا تأخذينه لمطعم وتجعليه يصارحك وتسأليه عن شعوره ؟
    Ama ayrıca, bir daha ayrılık restoranına ihtiyacım olmayacağını biliyordum. Open Subtitles لكن علمتُ أنّي لم أعد بحاجة لمطعم قطع العلاقات ثانية،
    Çünkü bugün muaneye yerine bizimkilerle biftek yemeğe gideceğim ve Lois'in bunu öğrenmesini istemiyorum. Open Subtitles لأني لن أذهب إلى المستشفى للفحص وسأذهب لمطعم الستيك مع الشباب ولا أريد أن تعرف لويس بالأمر
    Chez Panisse'e gidersiniz ve size bir şeyler bir şeyler üzerinde kavrulmuş balkabağı çekirdeği ile birlikte kırmızı kuyruklı saşimi verirler. TED إذا ذهبت لمطعم شيز بانيز , يعطونك طبق الشاشيمى مكون من سمك أحمر الذيل مع بذور القرع المحمصة في شئ .. شئ قوامه معتدل.
    Yukarı Doğu Yakası'nda, birkaç saat önce bir restoran soygunu gerçekleşti. Open Subtitles كان هناك سرقة لمطعم في الجانب الشرقي الشمالي قبل عدة ساعات
    Sana dünyanın bir ucundaki Yeri sorabiliyorum da bir blok ötedeki restorana gidebilir miyiz diye soramam mı? Open Subtitles يمكنني أن أدعوك للجانب الآخر من العالم لكن ليس لمطعم قريب؟
    Ve ayrıca Tanrı'nın evini nasıl restorana çevirirler bilmek istiyorum. Open Subtitles وأريد أن أعرف كيف لبيت من بيوت الله أن يتحوّل لمطعم دجاج
    Beni çok güzel bir restorana götürdü ve sana söylüyorum, yaşlı erkekler ön sevişmeyi biliyor. Open Subtitles أخذني لمطعم رائع و سأخبرك بأمر ما, الرجل المتقدم بالسن يعرف كيف يداعب
    William'la çıkarken, ikinci yada üçüncü randevumuzda beni deniz ürünleri yapan bir restorana götürdü ve o günün akşamı çok ciddi şekilde bir zehirlenme yaşadım. Open Subtitles اتذكر عندما كنت في موعدي الثاني او الثالث مع ويليام ولم اكن اعرفه فعلا حتى الان اخذني لمطعم مأكولات بحريه
    Tamam onu dışarıda restorana çıkardın ve tatlı siparişi verdin Garson ikiye bölünmüş tatlıyı getirdi yalnız bir tarafı daha büyük Open Subtitles حسنًا، بافتراض أنكما ذهبتما لمطعم وطلبت تحلية وقد قسمها النادل لقسمين وأحد القسمين أكبر من الآخر..
    Sokağın karşısındaki fast food restoranına gitmem gerekmiyor. Open Subtitles لا يجب علي الذهاب لمطعم الوجبات السريعه في الطرف الأخر من الشارع
    Hep birlikte Vietnam restoranına gidip ona kendi kültüründen bir şey tattıracağız. Open Subtitles سنذهب جميعا لمطعم فيتنامي و سنجعلها تتذوق ثقافتها
    Tanrım, kardeşim ve erkek arkadaşıyla suşi yemeğe gitmek bu kadar mı zor olur? Open Subtitles يا إلاهي , من سيعتقد انني مريباً لمجرد ذهابي لمطعم ياباني مع اختي و صديقها ؟
    Evet, Quake'e gidersem, dışarı çıkmam biraz zor olabilir çünkü gece vardiyasında çalışmam gerekiyor. Open Subtitles أجل، بعد ذهابي لمطعم الزلزال، وأعتقد أن لديّ مشكلة في الخروج لأنني يجب أن أعمل في الدوام الليلي
    Bu yüzden onlara zor bir görev veriyorum: yeni açılan bir restoran için bir fikir yaratmak. TED لذلك أعطيتهم تحديًا: أن يبتكروا فكرة لمطعم جديد تمامًا.
    Newman posta kamyonuyla haftasonları China Panda'ya balık götürüyor. Open Subtitles يستعمل نيومان شاحنة البريد خاصته لإيصال السمك لمطعم تشينا باندا في عطلات الأسبوع.
    Ama olabileceğini düşünüyorum artık. Bir vejetaryen restoranı için çok fazla et siparişi vermişler. Open Subtitles ويبدو بأن له علاقة ذلك حجم كبير من للحم لمطعم نباتي
    Hiç kimse beni pahalı bir lokantaya götürüp kirazlı tatlı ısmarlamaz. Open Subtitles اعني , لا احد سيقوم بأخذي لمطعم لطيف فاخر و طلب حلوى الكرز
    3. Batı Caddesi'ndeki Chinatown Express isimli restoranın önünde durdular. Open Subtitles تبعتهم وقد دخلوا لمطعم (تشاينا تاون اكسبريس) في الشارع الثالث
    Şuradaki büfeye gidip baksana, sakinleştirici satıyorlar mı? Open Subtitles لمَ لا تذهبين لمطعم الوجبات الخفيفة وتسألينه إن كان يبيع أيّة مهدّئات؟
    Beni akşam yemeğine davet ettiğinde beni bir restorana götürürsün veya tabak falan olur diye düşünmüştüm. Open Subtitles عندما دعوتني للعشاء ظننت ربما انك ستأخذني لمطعم او سيكون لدينا صحون
    Tatlım, bugünkü kamu hizmet birimi saat 5 gibi dağılır. Sonrasında o balık lokantasına gitmek ister misin? Open Subtitles حبيبتي ، خدمة المجتمع هذه ستنتهي في الخامسة هل تريدين أن نذهب لمطعم الأكلات البحرية؟
    Beni, Le Dome'ye akşam yemeğine... götürebilir mi, diye ofisine bir bakmaya gittim. Open Subtitles كما أخبرتك لقد توقفتُ عند مكتبه لأطلب منه القدوم معي لمطعم "لي دوم" لتناول العشاء.
    Thomas Keller'ın, Guy Fieri'nin tako burgeri için sos hazırlaması gibi bir şey olur bu. Open Subtitles هذه الحالة ستكون كأن توماس كيلر يصنع صلصة الحمار لمطعم تاكو برجرز الخاص بغاي فيري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more