- Belki bunu konuşarak bir sonuca bağlayabiliriz. - Konuşacak bir şey yok. | Open Subtitles | ربما يجب ان نناقش هذا لا شيء بهذا الشأن لمناقشته |
Beyler, satıcım yerinde ve hazır. Oldukça samimi, Konuşacak fazla bir şey yok. | Open Subtitles | ايها السادة، لنترك هذا لانه لا يوجد الكثير لمناقشته. |
Görüştüğümüze çok sevindim. Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | أنا مسرور للغاية لموافقتكَ على الإجتماع لدينا الكثير لمناقشته |
Bu yüzden beni affedin ama tartışacak çok az şey olduğu doğru değil. | Open Subtitles | لذا أعذروني ولكن أليس صحيحا بأن لدينا القليل لمناقشته |
Gerçekten de kendimi bunu tartışacak kalitede görmüyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا أعتبر نفسي مستحق لمناقشته |
Neyse, yeni görevinizde bunu tartışmak için bol vaktiniz olacak. | Open Subtitles | على أية حال، سيكون عندَكَ الكثير من الوقت لمناقشته على واجباتك الجديدة |
Belki de konuşmaya dışarda devam etmek isterin? | Open Subtitles | لربّما تودّ أن تذهب للخارج لمناقشته. ما رأيك؟ |
Çünkü önemli bir konu var. | Open Subtitles | لأن لدينا شيئاً مهماً لمناقشته |
Konuşacak çok şeyimiz vardı bu yüzden birer içki içelim dedik. | Open Subtitles | كان لدينا الكثير لمناقشته. لذا، جلسنا للشرب. |
Yeni müttefiğimizle Konuşacak birkaç meselem var da. | Open Subtitles | لديّ عمل أحتاج لمناقشته مع حليفتنا الجديدة. |
- Arama emriniz yoksa Konuşacak bir şey kalmamış demektir. | Open Subtitles | اذا لم يكن لديكم مذكره لا يوجد أي شيء أخر لمناقشته هنا |
Konuşacak çok şeyimiz var. Dikkatimizin dağılmasına izin veremeyiz şimdi. | Open Subtitles | هناك الكثير لمناقشته ولا يقبل صرف الانتباه |
Ayrıca, sevgili annemin ve güvenilir dostumun Konuşacak çok şeyleri var. | Open Subtitles | كما أن أمّي العزيزة وصديقي الموثوق لديهم الكثير لمناقشته. |
"Nirjara, bir dakika beni dinle. - Seninle Konuşacak birşeyim yok" | Open Subtitles | نيرجارا" ، إسمعيني لدقيقة" ليس لدي أي شييء لمناقشته معك |
- Evet, Konuşacak çok şeyimiz vardı. | Open Subtitles | نعم , لقد وجدنا الكثير لمناقشته |
Baylar satıcı şu anda orada. Bence tartışacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | ايه الساده، سوف نترك هذا لأنه لا يوجد المزيد لمناقشته |
Öyleyse tartışacak pek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | ولذا, لايوجد شيء إضافي لمناقشته ولا يوجد أي توريط بهذه الأدلة |
Bu konuda tartışacak çok şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير لمناقشته في هذا الخصوص |
Doğal olarak bittiği zaman, ki daha tamamlanmadı tartışmaya açmak için Kurul'a getirecektim ama bugün kamu oyuna sunduğunuza göre bir sonraki oturumumuzda tartışmak için listeye eklemeyi öneriyorum. | Open Subtitles | وقد كنت سأطرحه على مجلس ال12 لمناقشته حالما سينتهى , حيث لم يتم بعد ولكن منذ أن طرحته أمام العامة اليوم |
Dediğim gibi, iş için buradayım. Ve garip gözükse de, burada konuşmaya pek hevesli değilim. | Open Subtitles | وبقدر ما قد يبدو الأمر غريباً لست متحمسة لمناقشته هنا |
Konuşulacak konu değil. | Open Subtitles | لا يوجود هُناك موضوعاً لمناقشته. |
Bir sürü şey var, ama bunları konuşmak için daha erkenmiş. | Open Subtitles | بالتأكيد، يوجد الكثير ولكننا لسنا جاهزين لمناقشته بعد |