Birkez John Bontecou Parrish İletişimi elde edince, onu parçalara ayıracak, ve parça parça en yüksek fiyatı verene satacak | Open Subtitles | سيتم تقسيم الشركة عما قريب لمن يدفع أكثر هذه كانت الخطة من البداية |
Bizi, deneylerde kullanmak üzere en yüksek fiyatı verene satar belki de kim bilir? | Open Subtitles | تبيعنا لمن يدفع أكثر أو تجري علينا أختبارات من يعرف ؟ |
Aşk en çok parayı verene gidince, güven kalmaz. | Open Subtitles | حينما يكون الحب لمن يدفع السعر الأعلى، لا يمكن أن يكون هناك ثقة |
Alamadığında ise onlara Rohypnol verip kirli çamaşırları kendisi ortaya çıkarıyor, sonra da en çok parayı verene satıyordu. | Open Subtitles | وتحاول استخراجها منهم من خلال الجنس. وإن لم ينفع ذلك، تراقبهم، تحاول اكتشاف ما يخفونه، وتبيع المعلومات لمن يدفع أكثر. |
Biyonikleri en yüksek teklifi verene satmaya kalkıştı. | Open Subtitles | حاول بيع مشروع الاعضاء الآلية لمن يدفع اكثر. |
Topu, en yüksek teklif verene satamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تبـيـع الكرة لمن يدفع أعلـى سـعر |
Ben paramı veren kimse ona çalışırım. | Open Subtitles | -أتوافقني الرأي؟ -أنا؟ أنا أعمل لمن يدفع راتبي . |
- Sen bu işten kurtulur kurtulmaz bizi en yüksek fiyatı veren kişiye satacak olan soytarıdan bahsediyorum. | Open Subtitles | ، أنا أتحدث بشأن ذلك المُهرج بالأعلى والذي بمُجرد أن تقوم بإطلاق سراحه ، سيقوم بالإبلاغ عنا لمن يدفع له أكثر |
The Collective'de baş programcı en yüksek fiyatı verene virüs satan bir grup tekno terörist. | Open Subtitles | الرجل كان رئيس المبرمجين في منظمة كولكتيف مجموعة مارقةٌ من إرهابيين الكنولوجيا باعوا الفيروسات لمن يدفع أكثر |
- Eğer bu adamın dediklerini yapmazsak ve polise gidersek bilgilerimizi en yüksek fiyatı verene satacak. | Open Subtitles | إذا رفضنا أن نفعل ما يطلبه مننا و ذهبنا للشرطة فهو سيبيع معلوماتنا لمن يدفع أكثر |
- Eğer bu adamın dediklerini yapmazsak ve polise gidersek bilgilerimizi en yüksek fiyatı verene satacak. | Open Subtitles | إذا رفضنا أن نفعل ما يطلبه مننا و ذهبنا للشرطة فهو سيبيع معلوماتنا لمن يدفع أكثر |
Bizde cesetleri en yüksek fiyatı verene satarız. | Open Subtitles | لذلك نحن نبيعها لمن يدفع أعلى سعر |
Reddington sadece en çok parayı verene sadık kalır. | Open Subtitles | انتماء ريدينتون الوحيده يكون لمن يدفع أكثر |
Yarın akşam bunu en çok parayı verene satmaya hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | وهم يستعدون لبيعها ليلة الغد لمن يدفع أكثر. |
Doktorlar da durumdan faydalanıp organları en yüksek parayı verene satıyor. | Open Subtitles | الأطباء أتخذوا مبدأ الأستفادة من الوضع و قاموا ببيع الأعضاء لمن يدفع أكثر |
Arkadaşlarımın kendimi en yüksek teklifi verene sattığımı öğrenecekleri parti mi? | Open Subtitles | حيث كاد صدقائي يعلمون أنني أبيع جسدي لمن يدفع أكثر |
Yeteneklerini kopyaladığımda en yüksek teklifi verene güçlendirilmiş bir örümcek süper asker ordusu vereceğim. | Open Subtitles | فقط عندما ازيد قدراته انا سوف اسوق لجيشي من سبايدر مان المحسن جنود خارقين لمن يدفع اكثر |
En yüksek teklifi verene sat. Böylece hayat boyu harcayabileceğinden çok daha fazla paraya sahip olacaksın. | Open Subtitles | أعقدي مزاد وبيعِها لمن يدفع أكثر، وستجني مالًا ستعجزين عن إنفاقه طيلة حياتكِ |
Devlet sırlarını en yüksek teklif verene satıyordu. | Open Subtitles | كان يبيع أسرار الدولة لمن يدفع أكثر. نعود إلى موللي. |
Cole ve Latham'ın en yüksek teklif verene sattığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أن (كول و (لايثم) كانوا يبيعونهم لمن يدفع سعر أكثر. |
Ben paramı veren kimse ona çalışırım. | Open Subtitles | أنا أعمل لمن يدفع راتبي . |
Sen bu işten kurtulur kurtulmaz bizi en yüksek fiyatı veren kişiye satacak olan soytarıdan bahsediyorum. | Open Subtitles | ، أنا أتحدث عن ذلك المُهرج بالأعلى الذي بمُجرد أن تُطلق سراحه سيقوم ببيعنا لمن يدفع له أكثر |