Bu yüzden buraya gelmedim. | Open Subtitles | لكني لم آتي هنا لأجل هذا |
Babamın adına buraya gelmedim. | Open Subtitles | لم آتي هنا باسم والدي |
Seninle konuşmak için buraya gelmedim Alison. | Open Subtitles | " لم آتي هنا للتحدث معك " آليسون |
Sadece buraya kimseyi kurtarmak için gelmediğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أقول لك هذا فقط أنا لم آتي هنا لأنقاذ أحد أنا أم عزباء بحاجة لعمل |
Boynuna buz kıracağını saplamaya gelmediğimi nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنني لم آتي هنا لوضع كسارة ثلج في رقبتك ؟ |
Buraya şikâyet etmeye gelmedim. | Open Subtitles | لم آتي هنا للشكوى. |
Buraya kavga etmeye gelmedim. | Open Subtitles | لم آتي هنا للشجار |
- Geçmişi yâd etmek için gelmedim. - Gelecekten bahsetmek istiyorum. | Open Subtitles | لم آتي هنا لأفكر في الماضي، أريد مناقشة المستقبل |
Buraya yeniden kavga etmek için gelmedim. | Open Subtitles | أنا لم آتي هنا لقتالك مرة أخرى |
Boynuna buz kıracağını saplamaya gelmediğimi nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنني لم آتي هنا لوضع كسارة ثلج في رقبتك ؟ |
Buraya bacaklarım için gelmediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك لم آتي هنا لأقدامي |
Seni teselli etmeye gelmedim. | Open Subtitles | لم آتي هنا لأواسيك |
Buraya seninle kavga etmeye gelmedim Liam. Gerçek şu ki seni düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | أنا لم آتي هنا لأتشاجر معك، (ليام). الحقيقية هي، أنني لم أتوقف عن التفكير فيك. |
Seni rahatsız etmek için gelmedim. | Open Subtitles | آسفه لم آتي هنا لمضايقتك |