Keşke atölyeye gitmeseydim diyorum. Neden odamda kalmadım ki? | Open Subtitles | انا فقط أنني لم أذهب للأستديو, لماذا لم أبقى في غرفتي فقط؟ |
Bina boştu. Sessizdim. ve uzun süre kalmadım. | Open Subtitles | البناية كانت فارغة، لم أحدث ضجيجاً لم أبقى هناك لوقت طويل |
Yarın görüşürüz. Burada birinci sınıfları becermek için kalmadım. | Open Subtitles | أتحدث معك غدا. أنا لم أبقى لكي أنام مع المستجدات. |
Sanırım hiç akşam okulundaki öğretmenlerle tanışacak kadar geçe kalmadım. | Open Subtitles | ...حسناً أنا أعتقد أنني لم أبقى لوقت متأخر من قبل و لهذا لم أقابلك من قبل أيها الأستاذ |
Daha kötüsünü yapabilir. Ben iyi biriyim ve bunu her zaman gösteriyorum. Henüz bir şey yapmadım çünkü asla çıktığımla yalnız kalmadım! | Open Subtitles | يمكن أن يواعد أسوأ أنا طيب ,وآتي في الموعد لم أقبل إحداهن بعد لأني لم أبقى بمفردي مع أياً كانت التي أواعدها عليّ أن أجد حلاً للأمر. |
Neden onun yanında kalmadım ki? | Open Subtitles | لماذا لم أبقى فقط معها؟ |
Evde fazla kalmadım çünkü Bubba'ya söz vermiştim ve sözlerimi hep tutmaya çalışırım ve Bubba'nın ailesiyle tanışmak için Bayou La Batre'a gittim. | Open Subtitles | لم أبقى في البيت طويلاً (لأني وعدت (بوبا وأنا أحاول دائماً أن أوفي بوعودي |
Senin yüzünden kalmadım. | Open Subtitles | لم أبقى من أجلك |
- Hayır. Burada hiç kalmadım. | Open Subtitles | لم أبقى هنا مطلقاً |
Bunu yargılayacak kadar uzun kalmadım. | Open Subtitles | لم أبقى هنا ما يكفي للحكم |
Orada kalmadım. Bir uçağa bindim. | Open Subtitles | لم أبقى هُناك لأنني سافرتُ. |
O gece sana da söylediğim gibi arkadaşım Marie'e gitmiştim ama onlarda kalmadım. | Open Subtitles | (بتلك الليلة ذهبت لأقابل صديقتي (ماري كما أخبرتُك سابقاً .إلا. أنني لم أبقى طويلاً وعدتُ للمنزل (لأحتسي الشراب مع (لي |
Çok fazla kalmadım. | Open Subtitles | لم أبقى طويلاً |
Bu yüzden ben kalmadım. | Open Subtitles | لذلك لم أبقى |