Buraya ayak basacağımı veya seni burada görmeyi bekleyeceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور يومًا أنني سأضع قدمًا هنا، أو أتوقع رؤيتك هنا. |
Bu yaşlı dırdırcının evimize geleceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور أبدا بأن ذلك العجوز العابس سيأتي لبيتنا |
Bu duvarı boş göreceğim hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم أتصور أبداً أنني سأرى هذا الجدار خالياً |
Birgün umutlarımı Hitler'e bağlayacağım hiç aklıma gelmezdi. Dürüst olalım. | Open Subtitles | لم أتصور أبدا بيوم من الأيام أنني سأعلق آمالا على هتلر |
Bir sonraki bölümün böyle başlayacağını hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور بداية الفصل التالي بهذه الطريقة |
Ve halledeceğini söylediğinde, ...senin kodese atılmanla sonuçlanacağı aklımın ucundan bile geçmedi. | Open Subtitles | وعندما قالت بأنها ستتكفل بالامر لم أتصور أبداً بأنك ستدخلين السجن الامر الاكثر إزعاجاً |
Saklandım çünkü bulabileceğimi hiç düşünmedim. | Open Subtitles | أنا اختبأت منه لأنني لم أتصور أنني سأجده أبداً |
İnsanların para için fıkra uydurduklarını hiç düşünmezdim ama bir yerlerden çıkıyor olmalılar. | Open Subtitles | لم أتصور أبدأ أن يكتب ، أُناس النُكت مقابل المال لكني أعتقد أنهم يحصلون عليها من مكان ما |
Ama ben biriyle evlenmeden bir eve çıkacağımı hiç düşünmüyordum. | Open Subtitles | ولكن لم أتصور قطّ حصولي على مسكن مع شخص ما قبل أن أتزوج |
"Orduya katıldığımda, sanırım denize açılacağımı hiç tahmin etmemiştim, | Open Subtitles | عندما إنضممت للجيش، أعتقد أنني لم أتصور أنني سأذهب للبحر |
Beni mahveden bu adamın geri gelip yeniden beni mahvermesini de hiç hayal etmiyordum. | Open Subtitles | وأنا لم أتصور أن ذلك الرجل الذي أفسدني سيعود ويحاول إفسادي مرة أخرى |
Bir zencinin tekerlekli sandalyede sertleşebileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور بأن زنجياً سيقوم بالأمر وهو على الكرسي المتحرك. |
Ray Gibson'un umudunu kaybedeceği günü görmeyi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور أن يأتي اليوم الذي يتخلى فيه ري جنسن عن الأمل |
Yıllar önce yetimhanenin "dostluk eli" programına katıldığında böyle iyi arkadaş olacağımızı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | قبل سنوات عندما أشتركت في برنامج رعاية الأيتام لم أتصور أبداً أننا سنصبح صديقين جيدين إلى ذلك الحد |
Punisher'ın haftasonunda kafasını dinlemek isteyeceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور أن المعاقب سيأخذ عطلة نهاية اسبوع طويلة |
Biraz fazla kusursuzdu. - Ama terörist olacağı hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | كانت مثالية إلى حد كبير لكن لم أتصور أبداً أنها قد تكون إرهابية |
hiç aklıma gelmezdi sana bu mektubu yazacağım. | Open Subtitles | لم أتصور أبداً أنني سأرسل إليك هذا الخطاب |
Bir ejderha tarafından kovalanacağım hiç aklıma gelmezdi. Sen Ana Peçeli'ye boyun eğdin. | Open Subtitles | لم أتصور أن تنيناً سيطاردني- لقد تحالفت مع الأم- |
Sirke veda etmek... Hiç böyle hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور الأمر كذلك، وداعا للسيرك |
Böyle olacağını hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور أنه سيكون بهذه الطريقة |
Kardeşimin polis kız arkadaşıyla kahvaltı yapacağım günü göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. | Open Subtitles | لم أتصور أبدا أنني سأرى اليوم الذي أجلس فيه مع صديقته الشرطية على فطور الصباح. |
Oraya varacağımızı görecek kadar yaşayacağımı hiç düşünmedim. | Open Subtitles | وهذا مجرد البداية أنا لم أتصور بأني سأعيش لأرى هذا |
Bana senin gibi bakan iyi bir adamla karşılaşacağımı hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أتصور أبداً أننى سأتقابل مع رجل طيب ينظر الى مثل نظرتك هذه. |
Bu adamın tekrar yolunu bulacağını hiç düşünmüyordum. | Open Subtitles | انا لم أتصور هذا الرجل ان يعود في الموضوع |
Kitabın bu kadar kısa sürede sızacağını tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور أن الكتاب سيتسرب بسرعة شديدة. |
Jacob'u mahvetmeye çalışacağını da hiç hayal etmiyordum. | Open Subtitles | لم أتصور أبدًا أنه سيحاول أن يفسد يعقوب |