"لم أجده" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulamadım
        
    • Onu bulamazsam
        
    • Bulmadım
        
    • bulamıyorum
        
    Evet. "Bay Doğru"yu arıyorum. Henüz bulamadım ama vazgeçmiş değilim. Open Subtitles أجل، أبحث عن الرجل المناسب لم أجده بعد، ولم أستسلم
    Ülkedeki tüm arşivleri araştırdım ve neyi hiç bulamadım biliyor musun? Open Subtitles بحثت في كل أرشيف بالبلاد أتعلمين مالذي لم أجده على الإطلاق؟
    Öldürdüm çünkü onu öldürmek istiyordum. Fakat onu hiç bulamadım. Open Subtitles كل من قتلتهم كان بسببه ولكنى لم أجده ابدا
    Eğer Onu bulamazsam, gece olmadan gelip beni alırsın. Open Subtitles إذا لم أجده يمكنك أنت تأتي و تلتقطني عند حلول الليل
    Onu bulamazsam da en azından denedim derim. Open Subtitles لنُعطي الأمر يومان على الأكثر إن لم أجده سأكون على الأقل حاولت
    Bulmadım, telefonu açman için öyle söyledim. Open Subtitles لم أجده ، أردتك أن ترد على الهاتف؟
    Öldürdüm çünkü onu öldürmek istiyordum. Fakat onu hiç bulamadım. Open Subtitles كل من قتلتهم كان بسببه ولكنى لم أجده ابدا
    Ama atardamar yırtılmaları ya da derialtında damar hasarları bulamadım. Open Subtitles الذي لم أجده تمزق شرياني أو تلف وعائي ضمني
    Albuquerque'den geri taşındığımda, her şeyi getirdiğimi sanıyordum ama bu kutuyu evde bulamadım. Open Subtitles عندما أنتقلت من الباركاكوريا ، اعتقدت بأنني أخذت كل شيء ولكنه لم أجده في شقتي
    Hmm. Yaptırdığını söylüyor ama henüz nerede olduğunu bulamadım. Open Subtitles حسناً ، إنه يقول أنه لديه ولكنني لم أجده بعد
    Şöyle söyleyeyim daha bulamadım. Open Subtitles أنا أيضاً ، دعني أصيغها بهذه الطريقة لم أجده بعد
    Gömdüğümüz deniz gözünü aradım ama hiçbir yerde bulamadım. Open Subtitles بحثت عن الزجاج البحري الذي دفناه ولكني لم أجده بأي مكان
    Heryeri aradım ama bulamadım, hanımefendi sabahtan beri arıyorsunuz, akşam oldu eve gidin. Open Subtitles . لقد بحثت في كل مكان ، ولكنني لم أجده يا سيدتي . أنتِ تبحثين منذ الصباح ، وقد حلَّ الليل . إذهبي إلى المنزل الآن
    Önemli bir şey yapıyor gibi görünmem gerektiğini hissettim. Annemin mezarına gideyim dedim ama bulamadım. Open Subtitles كُنت أريد أن اذهب لقبر أمي لكنّي لم أجده.
    Onu bulamazsam, 13 dk içinde biri daha ölecek. Open Subtitles في 13 دقيقة شخص سوف يموت إذا لم أجده اولا.
    Onu bulamazsam, 13 dk içinde biri daha ölecek. Open Subtitles في خلال ثلاثة عشرة دقيقة القادمة شخص آخر سيموت، إذا لم أجده أولًا.
    Annesi ameliyatta ve ben... eğer Onu bulamazsam, Bailey... başlangıç olarak, oğlunun ismini değiştirecek... Open Subtitles , والدته في جراحة . . و أنا , لو لم أجده . .
    Onu bulamazsam ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف ما سأفعله إذا لم أجده
    - Bulmadım, yakaladım. Open Subtitles لم أجده , لقد أمسكته
    Onu hiç arayıp Bulmadım... Open Subtitles حسن، أنا لم أجده
    - Ama, anne! Onu bulamıyorum. - Tatlım, başka bir oyuncak al. Open Subtitles أنا لم أجده يا أمى اجلب دمية أخرى يا عزيزى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more