"لم أخبره" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemedim
        
    • anlatmadım
        
    • demedim
        
    Beni görmek için gelmiş. Merak etme, hiçbir şey söylemedim. Open Subtitles جاء للقائي، لا عليكَ، لم أخبره بشيء عن أيّ شيء
    Beni görmek için gelmiş. Merak etme, hiçbir şey söylemedim. Open Subtitles جاء للقائي، لا عليكَ، لم أخبره بشيء عن أيّ شيء
    Ona bir şey söylemedim, ama büyük bir şeyin olduğunu biliyordu. Open Subtitles لم أخبره بشيء لكنه عرف أن أمرا عظيما يحدث إنه كذلك
    Sen Ona herşeyi anlatmışsın. Aman Tanrım! Ona hiçbir şey söylemedim! Open Subtitles قال أنك أخبرته كل شىء يا إلهى أنا لم أخبره أى شىء
    Boğazını kestikten sonra yaptıklarımı anlatmadım. Open Subtitles الجزء الذي لم أخبره للصحافة هو أني بعدما فعلت ذلك استمررت بقطعه
    Ona çocuklarla göle gittiğimi söylemedim. Open Subtitles لم أخبره أني ذاهبه إلى البحيرة مع الأطفال
    Çünkü oğluma hastalığının tekrar nüksettiğini söylemedim. Open Subtitles لأنى لم أخبره أن المرض عادَ إليه من جديد
    Ah, onu gerçekten seviyorum ama hala ona bir traktör hikayem olmadığını söylemedim. Open Subtitles إني معجبة به حقاً ولكني لم أخبره بعد بحكاية الجرّار.
    Ona asla, asla bir pasta pişiremeyeceğimi söylemedim. Open Subtitles و أنا لم أخبره أبداً أنني لم أخبز كعكة في حياتي
    Henüz söylemedim. Başka burs olanakları olup olmadığını araştırmak istiyorum. Open Subtitles لم أخبره بهذا بعد,أردت أن رى ما إذا كان هُناك خيارات تمويل أخرى
    söylemedim, ona camları açmasını söylemedim işte. - Çok da zeki biri değil ama... Open Subtitles أنا لم أخبره , أنا لم أخبره ان يفعل هذا والنافذه مغلقة , انه ليس الأذكى , لكن
    Rory'yi seviyorum ve ona bunu hiç söylemedim, simdi ise o öldü. Open Subtitles أن أحب روري, لكني لم أخبره قط. و الآن لقد ذهب
    Fakat gerçek babası olduğunu bilmiyor. Ona hiç söylemedim. Open Subtitles لكنّه لا يعلم أنّه الوالد الحقيقيّ، لم أخبره قطّ.
    Öncelikle, ...koç olabileceğini ona ben söylemedim. Open Subtitles أولاً في كل هذا أنا لم أخبره أنه يمكنه أن يقوم بدور مُدرب
    Ona kandan dolayı, aynı bir kokainman gibi kafamın iyi olduğunu ve seninle uygunsuz bir şekilde dans ettiğimi söylemedim. Open Subtitles لم أخبره أنّي أفرطتُ انتشاء الدماء مثل مدمنة وراقصتكَ رقصة قذرة
    Bu durumda söylemiş olmam gereken şeyi söylemedim. Open Subtitles ما حرى أن أقوله في موقف كهذا، هو أنّي لم أخبره.
    Bilemiyorum, sanırım ona eşcinsel olduğumu söylemedim. Open Subtitles أعتقد بأنني لم أخبره بأنني شاذة أو من هذا القبيل.
    Daha söylemedim. Derinde bir yerde anlayıp kararıma saygı duyacaktır. Open Subtitles لم أخبره بعد، لكن أعتقد أنه في قرارة نفسه سيحترم قراري
    Bizi nasıl buldu bilmiyorum ama hiçbir şey anlatmadım. Open Subtitles لا أعلم كيف وجدنا ولكني لم أخبره بشئ
    Demek istiyorum ki herkes hamuru onun çaldığını düşündü ve ben ona gerçeği asla anlatmadım. Open Subtitles كُل ما أقصد أن ..الجميع أعتقدبأنهسرقه . وأنا لم أخبره أبداً الحقيقه...
    "Ona senin hakkında neredeyse hiç bir şey anlatmadım, ama o, araştırmacı ve hayal gücü zengin". Open Subtitles " لم أخبره شئ عنك تقريباً " " لكنه داهية وواسع الخيال "
    Will denen adam bizimle içeri girdi, ben de ona girme demedim. Open Subtitles ذلك الرجل رافقنا إلى البيت وأنا لم أخبره ألا يفعل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more