Bununla nasıl başa çıkabileceğimi bilemedim. Üzgünüm. Sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | لم أدرِ كيف أجاري الامر, أنا آسف, أنت إبني أمّا الجينات, أو الطبيعة, لا أحد من هذه مهمّا لي. |
Ne diyeceğimi, nasıl açıklayacağımı bilemedim, bu yüzden çıktım. | Open Subtitles | لم أدرِ ما أقوله أو كيف أشرح له الأمر، ولهذا السبب غادرت المكان. |
- Burada olduğunu dahi Bilmiyordum. - Sen biliyor gibisin ama. | Open Subtitles | لم أدرِ بوجوده هنا، لكن يبدو أنّك علمت بوجوده. |
Nasıl bir his olduğunu Bilmiyordum. | TED | وأنا لم أدرِ ماهية ذلك الشعور، |
Orada olduğundan hiç haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أدرِ أنها كانت بالحظيرة |
Orada olduğundan hiç haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أدرِ أنها كانت بالحظيرة |
Belçika birası mı İrlanda birası mı yoksa Alman pilsen mi istersin bilemedim. | Open Subtitles | لم أدرِ إن كنتِ تريدين الجعّة البلجيكيّة البنيّة أو جعّة الشوفان القويّة أو الألمانيّة الخفيفة |
Yumruklayacak bir omuz ister misin bilemedim. | Open Subtitles | لقد أتيت لهذا السبب لم أدرِ إذا كنت في حاجة... لمن يواسيكِ |
Ben de ne diyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | و لم أدرِ ماذا أقول |
Kız kardeşin olduğunu Bilmiyordum. Ve seni sadece kendime istedim. | Open Subtitles | لم أدرِ أنها شقيقتك وأردتُكَ لِنفسي |
Komanın kötüleşebildiğini Bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرِ أنّه يمكن للغيبوبة أن تسوء |
Nerede olduğumu Bilmiyordum. Kurtulduğumu Bilmiyordum... | Open Subtitles | لم أدرِ أين أنا، لم أدرك أنّي خرجت. |
Sana söyledi mi? Hayır, gittiğini bile Bilmiyordum. | Open Subtitles | لا، إنني لم أدرِ حتى بذهابه ليلاً. |
Nerede olduğumu Bilmiyordum. Kurtulduğumu Bilmiyordum... | Open Subtitles | لم أدرِ أين أنا، لم أدرك أنّي خرجت. |