"لم أستطع تحمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • dayanamadım
        
    • dayanamazdım
        
    • katlanamadım
        
    • Görmezden gelemedim
        
    • yetmedi
        
    • katlanamıyordum
        
    O küçücük kafeste kalmaya artık dayanamadım. Open Subtitles لم أستطع تحمل كوني محبوسًا في ذلك المكان الضيق
    Üç günün sonunda, dayanamadım ve onu görmeye gittim. Open Subtitles وبعد ثلاثة أيام، لم أستطع تحمل الأمر أكثر من ذلك وذهبت لرؤيتها
    Biliyorum ama Sasha'nın yalan söylediğini öğrendiği an ki... ..yüzündeki ifadeye görmeye dayanamazdım. Open Subtitles انا أعلم . لم أستطع تحمل تلك النظرة التي في وجهه اذا أكتشف أنها كانت تكذب.
    Ondan sonraysa onu geçiştirdim çünkü sıcak kahve kokan nefesine daha fazla katlanamadım. Open Subtitles تجنبته بعد هذا لأنني لم أستطع تحمل رائحة نفسه المليئة بالقهوة الساخنة
    Görmezden gelemedim. Open Subtitles لم أستطع تحمل هذا
    Sürgün edildikten sonra, hayatının son günlerinde dahi tedavisini sürdürmeye gücüm yetmemişti. Onu hastaneye götürmeye gücüm yetmedi. TED بعد أن تم طردي، لم أستطع تحمل تكاليف علاجه، وحتى آخر أيام حياته، لم أستطع تحمل أخذه للمستشفى.
    Kör olma düşüncesine katlanamıyordum. Open Subtitles لم أستطع تحمل فكرة أني سأكون أعمى
    Sana yapmak istedikleri şeyleri görünce, dayanamadım. Open Subtitles ثم عندما رأيت ما يحاولون فعله بك أبنى الصغير المسكين, لم أستطع تحمل ذلك
    İkinci ligde bir yıl daha kalma düşüncesine dayanamadım. Open Subtitles لم أستطع تحمل فكرة لعب سنة أخري في الدوري الثانوي.
    Ama bir yıl daha beklemek düşüncesine dayanamadım. Open Subtitles لكني لم أستطع تحمل فكرة أن أنتظر سنة أخرى
    Onun orada öyle yatıyor olması düşüncesine dayanamadım. Open Subtitles لم أستطع تحمل فكرة تمددها هناك ميتة هكذا
    Bir defasında ben de yaptırmıştım, gıdıklanmaya dayanamadım. Open Subtitles لقد جربت هذا مرة واحدة فقط لم أستطع تحمل الدغدغة
    Clenna'nın Benton'la o evde olduğu fikrine dayanamadım. Open Subtitles لم أستطع تحمل فكرة تواجد كلينا بمنزل برفقة بينتون
    Terk edildiğin düşüncesiyle büyümene dayanamazdım. Open Subtitles لم أستطع تحمل فكرة عيشك وأنت تظنين أنه قد تم تركك
    Bu güce sahip olmasına dayanamazdım. Open Subtitles لم أستطع تحمل تهديدها لي.
    Bu baskıya dayanamazdım. Open Subtitles أنا لم أستطع تحمل الحرارة
    Beni görüp bana o bakışı atman fikrine katlanamadım. Open Subtitles لم أستطع تحمل فكرة لك رؤية لي ومنحي تلك النظرة.
    Onu öldürmek üzereyken onsuz bir hayat fikrine katlanamadım. Open Subtitles عندما كنت على وشك قتله... لم أستطع تحمل فكرة وجود عالم بدونه.
    Görmezden gelemedim. Open Subtitles لم أستطع تحمل هذا
    Yani, zamanında katranlı kağıt almaya maddi durumum yetmedi. Open Subtitles أعني ، لم أستطع تحمل تكاليف الجدار الورقي في ذلك الوقت
    Çok fakir olduğum için, Paris'te bir ofis kiralamak istedim; fakat buna param yetmedi. Bu nedenle Pompidou Merkezi'nin üzerinde... ...ofisimizi kendi başımıza inşa etmek için... ...öğrencilerimi Paris'e getirmeye karar verdim. TED ولانني لا أملك الكثير من المال و كنت أرغب في استئجار مكتب في باريس، ولكن لم أستطع تحمل تكاليفه ، ولذلك قررت أن أجلب طلابي إلى باريس لبناء مكتبنا على سطح مركز بومبيدو في باريس بأنفسنا.
    Ölümünü düşünmeye katlanamıyordum. Open Subtitles لم أستطع تحمل التفكير بوفاته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more