"لم أسمع أبداً" - Translation from Arabic to Turkish

• hiç duymadım
• hiç duymamıştım
• hiç duymadık

Nazik El diye bir organizasyon hiç duymadım.
أنا لم أسمع أبداً بمنظمه تدعى اليد اللطيفه

Ama Ekolojik Terörizm Birimi diye birşey hiç duymadım.
.و لم أسمع أبداً عن وحدة إيكو لمكافحة الإرهاب

Ama Tatiana Romanova diye birini hiç duymadım.
ولكنى لم أسمع أبداً عن تانيانا رامانوفا

Bu lanetin kullanıldığını hiç duymamıştım.
لم أسمع أبداً أن هذه اللعنه قد تم تنفيذها على أحد

Birinin o kadar gürültülü bağırdığını hiç duymamıştım. Korkuttu beni.
لم أسمع أبداً شخصٌ يصرخ . بصوت عالي , لقد أفزعتني

Bunu daha önce hiç duymadık sanki.
كما لو كنت لم أسمع أبداً هذا الكلام من قبل

- Bu kaltağın adını hiç duymadım.
ـ لم أسمع أبداً عن هذه الحقيرة

Hayır, Brody adını hiç duymadım.
أنا لم أسمع أبداً عن إيما برودي.

Kara Delik Projesi'ni hiç duymadım.
لم أسمع أبداً عن مشروع : بلاك هول

Daha önce bu sesi hiç duymadım.
لم أسمع أبداً هذا الصوت من قبل

Kaldo adındaki bir büyücüyü daha önce hiç duymadım.
أنا لم أسمع أبداً بساحر اسمه كالدو.

Çocuktan bahsettiğini hiç duymadım.
هل يعرف دوغال؟ لم أسمع أبداً يذكر الطفل

-Louis Vuitton'u hiç duymadım.
- "لم أسمع أبداً بـ"لويس فويتون

Thornfield Malikanesi'de yaşayan bir Bayan Rochester'ı hiç duymadım.
و لم أسمع أبداً بالسيدة "روشستر" في قلعة (ثورنفيلد).

Uçabilen bir shinobi hiç duymamıştım.
لم أسمع أبداً بننجا يستطيع الطيران

- Asıl tatili hiç duymamıştım.
لم أسمع أبداً عن الرحلة الأصلية

Bu tekniği daha önce hiç duymamıştım.
لم أسمع أبداً بهذه التقنية

Ari'nin Vince'le böyle konuştuğunu hiç duymamıştım.
لم أسمع أبداً (آري) يخاطب (فينس) بتلك النبرة

hiç duymamıştım; Zybax. Tüm ürünlerin bilgisini talep ettin iyi ki.
. "لم أسمع أبداً بـ "زيباكس

Ya altın var mı? Olsa da hiç duymadık.
لم أسمع أبداً عن ذهب موجود فى الصحراء