"لم أعرفه" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanımıyordum
        
    • Tanışalı
        
    • tanıyamadım
        
    • hiç tanımadığım
        
    • hiç tanımadım
        
    • hiç tanışmadım
        
    • hiç öğrenmedim
        
    Ne yazık ki, iyi tanımıyordum. Open Subtitles حسناً , لسوء الحظ لم أعرفه بما فيه الكفاية
    Onu tanımıyordum fakat tabii kim olduğunu biliyordum. Open Subtitles لم أعرفه عندها بالطبع أنا متأكد من أني كنت أعرفه
    Kasabada buluştuk. Tanışalı daha birkaç gün olmuştu. Open Subtitles التقيت به في المخيم لم أعرفه سوى منذ بضعة أيام
    Onu daha önce iyi tanıyamadım, kafası hep çizim defterine gömülüydü. Open Subtitles لم أعرفه عن قرب من قبل كان منهمكاً في الرسم دائماً
    İlk seferim hiç tanımadığım biri ile olmuştu ve bunu asla değiştiremeyeceğim. Open Subtitles مرّتي الأولى كانت مع شخص لم أعرفه. لن أكون قادرة أبداً على تغيير ذلك.
    Benim babam 10 yaşımdayken gitmemişti. Daha bebektim. Onu hiç tanımadım. Open Subtitles لم يتركني أبي عندما كنتُ بالعاشرة، كنتُ رضيعاً، لم أعرفه قطّ
    Hayır. Onu tanımıyorum. Yani onu tanıyan birilerini tanıyorum ama ben hiç tanışmadım. Open Subtitles لا, لم أعرفه معرفة شخصية, أعني عرفت أشخاصاً يعرفونه لكنيلمأعرفهمتأسف.
    Bununla nasıl yaşanacağını gerçekten hiç öğrenmedim gibi. Open Subtitles ويبدو كما لو كنت لم أعرفه حقاً كيف تعيشين فيه.
    Yo, bende onu iyi tanımıyordum. Open Subtitles كلا، في الواقع، أنا لم أعرفه تلك المعرفة.
    Duyduğuma göre, babam Blaire Watson'la yatıyormuş ve babam hakkında daha çok şey bilmem gerek çünkü babamı pek tanımıyordum. Open Subtitles سمعت أن أبي كان يضاجع بلاري واطسون وأريد أعلم المزيد بشأن أبي بسبب أنني لم أعرفه حق المعرفه
    - Dürüst olmak gerekirse onu çok iyi tanımıyordum. Open Subtitles لأكون صريحةً معكِ، أنا لم أعرفه حقّ المعرفة
    Onu senin kadar tanımıyordum ama onu vazgeçirmek imkânsızdı. Open Subtitles ‏لم أعرفه جيداً كما عرفته أنت،‏ ‏لكن لم يكن هناك مجال لإقناعه بتغيير رأيه.
    Pek yakından tanımıyordum. Ama yine de şok oldu. Open Subtitles لم أعرفه جيداً ولكن شعرت بالصدمة.
    Üzgünüm, sadece sanırım onu yeterince tanımıyordum. Open Subtitles أنا آسفة، أنا فقط... أعتقد بأنني لم أعرفه مطلقاً.
    Tanışalı çok olmamıştı. Open Subtitles لم أعرفه لمدة طويلة، ربما..
    Onu asla iyi tanıyamadım. Open Subtitles لم أعرفه تماماً ..لكني عرفت ما يكفي لأعلم
    Önce bedenimi tanıyamadım. Open Subtitles أنا لم أعرفه في باديء الأمر.
    hiç tanımadığım bir babanın intikamını almanın bir manası yok. Open Subtitles لا أرى فائدة من الثأر لأبٍ لم أعرفه أبداً .
    Başkan olmadığım ve 13 yıl önce hiç tanımadığım birinden. Open Subtitles هو عن شخص لم أعرفه منذ 13 عاماً، حين لم أكن رئيساً...
    Aslına bakarsanız onu hiç tanımadım, doğru dürüst tanımıyorum. Open Subtitles لعلمك، لم أعرفه حق المعرفة، ليس كما يجب.
    - Onunla hiç tanışmadım. Open Subtitles - لم أعرفه .
    Şimdi. İsmini bilmiyorum. İsmini hiç öğrenmedim. Open Subtitles أنا لا أعرف اسمه لم أعرفه أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more