"لم أعلم أنك" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunu bilmiyordum
• olduğunuzu bilmiyordum
• haberim yoktu
• geldiğini bilmiyordum
• çektiğini bilmiyordum
• yaptığını bilmiyordum

Uzun zaman izini kaybettim. Hizmette olduğunu bilmiyordum.
واجهت صعوبة لأجدك لم أعلم أنك مازلت في الخدمة

İyi bir dansçı olduğunu biliyordum ama bu kadar iyi bir aktör olduğunu bilmiyordum.
علمت أنك راقص جيد لكنني لم أعلم أنك ممثل بارع

Çok üzgünüm, hepinizin işitme engeli olduğunu bilmiyordum.
آسف جداً، لم أعلم أنك ترتدي جهاز ضعف سمع

Pardon doktor. Meşgul olduğunuzu bilmiyordum. Sonra mı geleyim?
آسف يا دكتورة لم أعلم أنك مشغولة، هل آتي فيما بعد؟

Roscoe, hala ayakta olduğunu bilmiyordum.
مرحباً روسكو لم أعلم أنك لا زلت مستيقظاً

Satrancı sevdiğini biliyordum ama bir kahin olduğunu bilmiyordum.
علمت أنك أحببت الشطرنج ، لكنني لم أعلم أنك كنت بصارة

Karın mı? Evli olduğunu bilmiyordum.
هل هذه هي زوجتك، لم أعلم أنك متزوج

Şaka yapıyorsun! Bu kadar yaratıcı olduğunu bilmiyordum.
إنك تمزح لم أعلم أنك تؤلف أى إبداع.

Senin, dünyanın en zeki kızı olmadığını biliyordum ama aslen bir budala olduğunu bilmiyordum.
أعلم أنك لم تكوني أذكى فتاة في العالم... لكني لم أعلم أنك كنتِ... فعلا حمقاء.

Üzgünüm dostum. Aç olduğunu bilmiyordum.
أنا آسف يا رجل، لم أعلم أنك جائع

Senin bu kadar iyi bir şef olduğunu bilmiyordum, bayım.
لم أعلم أنك أداري ممتاز، سيدي.

O taraklarda bezin olduğunu bilmiyordum.
لم أعلم أنك تبدلين أحبائك بهذه الطريقة

Burada olduğunu bilmiyordum. Bana bağırma.
لم أعلم أنك هناك لا تصرخ بوجهي

Bak, ajan olduğunu bilmiyordum.
انظر، لم أعلم أنك عميل فيدرالي.

- Evde olduğunu bilmiyordum.
لم أعلم أنك بالمنزل لقد ذهبت للخارج

Bunu yapacak cesaretinin olduğunu bilmiyordum.
... أنا لم أعلم أنك تمتلك الجُرأة لفعل ذلك

Babamla aynı mangada olduğunuzu bilmiyordum.
لم أعلم أنك و أبي في فرقة واحدة

Selam, Bay Pinciotti. İzci takımında olduğunuzu bilmiyordum.
مرحبـا سيد (بينسيوتي) ، لم أعلم أنك كنت في فريق الكشافة

Hayır, bu çok tuhaf. Senin L.A.'de yaşadığından haberim yoktu.
لا، هذا أمر غريب جدا، لم أعلم أنك تعيشين في "لرس آنجيليس"

Na'ber bebek, senin geldiğini bilmiyordum.
ماذا هناك يا عزيزي, لم أعلم أنك أتيت إلى هنا

O kadar acı çektiğini bilmiyordum.
لم أعلم أنك كنت تتألم لتلك الدرجة

Senin sihirbazlık numarası yaptığını bilmiyordum.
لم أعلم أنك كنت تقوم بالخدع السحرية