Eğer ağabeyini öldürdüysem, neden kapıdan girer girmez seni öldürmedim? | Open Subtitles | لو أني قتلت أخاك، لماذا لم أقتلك ايضاً عندما دخلت من هذا الباب؟ |
Eğer ağabeyini öldürdüysem, neden kapıdan girer girmez seni öldürmedim? | Open Subtitles | إذا كنت قتلت أخاك ..فلم لم أقتلك أنت أيضاً عندما عبرت خلال الباب ؟ |
ama çok büyük bir özür borçlusun. Seni öldürmediğim için çok pişmanım. | Open Subtitles | عليك أن تكون سعيد لأني لم أقتلك. |
Onu öldüreceğini, eğer yapmazsam onu ve beni öldüreceğini söyledi. Ama yine de yapamadım. | Open Subtitles | قال إنه سيقتلني أنا وهي إذا لم أقتلك ولكنني لم أفعلها مع ذلك |
Bak, ben seni öldürmezsem, o öldürecektir. | Open Subtitles | إسمع, إذا لم أقتلك أنا سيقتلك هو |
Onlara seni öldürmediğimi söyle! | Open Subtitles | أخبرهم أني لم أقتلك |
Seni öldürmediğime sevindim. | Open Subtitles | أَظن انه من الجيد أنني لم أقتلك |
Hadi ama ya. Seni ben öldürmedim. | Open Subtitles | بالله عليك يا صاح إنّي لم أقتلك |
Geçen seferki karşılaşmamızda seni öldürmedim. Ama o zaman seni bir buçuk metreden vurmuştum. | Open Subtitles | بآخر مرة تقابلنا لم أقتلك ولكنني أطلقت عليك النيران من بعد 4 أقدام |
Ama bu gece seni öldürmedim çünkü bir anlık korku ve acısız bir ölüm ömür boyu sebep olduğun acılarla kıyaslanamaz bile. | Open Subtitles | ولكنى لم أقتلك لان لحظه خوف من القتل لا تساوى الأضرار التى فعلتها |
Yaşıyorsun, çünkü seni öldürmedim. | Open Subtitles | أنت على قيد الحياه لأنى لم أقتلك |
Yaşıyorsun, çünkü seni öldürmedim. Tamam. | Open Subtitles | أنت على قيد الحياه لأنى لم أقتلك |
Bu yüzden arbalet için seni öldürmedim. | Open Subtitles | لهذا لم أقتلك لتوجيه القوس نحوي |
O beni öldürmeyi planlıyor, ben seni öldürmedim. | Open Subtitles | لم أقتلك كما ينوي أن يقتلني |
Seni öldürmediğim için şanslısın. | Open Subtitles | إنك محظوظ لأني لم أقتلك |
Eğer yapmazsam onu da beni de öldüreceğini söyledi. Ama yine de yapamadım. | Open Subtitles | قال إنني إذا لم أقتلك سيؤذيني أنا وهي لكنني لم أقتلك بعد |
Gözden uzak bir yerde yanaşıp seni öldürmezsem kız kardeşimin öleceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالوا إنهم سيقتلون أختي إن لم أقتلك... وإن تقربت منك لأقوم بذلك بشكل هادئ. |
Onlara seni öldürmediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أني لم أقتلك |
- Fry, Seni öldürmediğime çok memnunum. | Open Subtitles | -فراي, أنا سعيدة جداً لأني لم أقتلك |
Buna değer, çünkü Seni ben öldürmedim. | Open Subtitles | و عزاءً لما حدث ، فأنا لم "أقتلك" |