Söylemek istediğim şey, daha önce kimseye söylemediğim bir şey. | Open Subtitles | ما أريد أن أقوله الان لم أقله الى اي احد من قبل |
Sana kimseye söylemediğim bir şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أخبرك بشيء لم أقله لأحد من قبل ؟ |
Şimdiye kadar hiç söylemediğim bir şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | والآن... ستنصت لى جيدا سأقول لك ما لم أقله من قبل... |
Tamamdır. İyisin. Hayatımda daha önce hiç söylemediğim bir şeyi söyleyeceğim şimdi. | Open Subtitles | أنت بخير الآن أريد أن أقول شيء لم أقله |
Daha önce hiç söylemediğim önemli bir şey. | Open Subtitles | لم أقله من قبل وهوبغايةالأهميّة.. |
New York'a gitmeyi teklif ettiğimde söylemediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناكَ شيئٌ لم أقله عندما قدمتُ إقتراحي للذهاب إلى (نيويورك) |
Sana söylemediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئا ً لم أقله لك |
Mel, canım söylemiş olduğum ya da söylemediğim bir şeye kızdığın için çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | (عزيزتى، (ميل أريد القول أنى آسف جداً لأنك منزعجة حول شىء أنا قلته أو لم أقله |
Bak, Kyle. Sana kendimle ilgili söylemediğim bir şey var. Ne? | Open Subtitles | "كايل" هناك شئ لم أقله لك عن نفسي |
söylemediğim bir şey yüzünden kovuldum. Koşmaya çalış. | Open Subtitles | -لقد طردت لأني قلت شيئاً لم أقله حقاً |
Sanırım aslında söylemediğim bir şeyden kaynaklandı. | Open Subtitles | -أعتقد أن السبب هو ما لم أقله |