| Bazılarında, oy bölgelerinin adını bile bilmiyordum. | TED | في بعض هذه المناطق، لم أكن أعرف حتى أسماء الدوائر الإنتخابية. |
| Hala senin bu arabaya sahip olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى بأنك لاتزالين تملكين هذه السيارة |
| Bu tür yiyeceklerin olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أن مثل هذه الأكلات موجودة |
| Edip etmeyeceğimi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أو أتفقده، لم أكن أعرف حتى أنه يمكنني تفقده، لكن |
| Yılanı koyduğum dolabın Robbie'nin dolabı olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أنها كانت خزانة روبي التي وضعت فيها الثعبان |
| Korkunç. Kayıp olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | إنه أمر رهيب لم أكن أعرف حتى أنها مفقودة |
| Tanrım. Annemin şehirde olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | يا إلهي، لم أكن أعرف حتى أن أمي في المدينة |
| Hayır. Yemin ederim. Öldüğünü bile bilmiyordum. | Open Subtitles | كلا ، أنا أقسم ، لم أكن أعرف حتى أنها ميتة |
| Bana ulaşmaya çalıştığını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى كنت للحصول على أهولد محاولة مني. |
| Ben arkadaşlarımlaydım, babamın bugün geleceğini bile bilmiyordum. | Open Subtitles | كنتُ هنا مع أصدقائي. لم أكن أعرف حتى أنّ أبي سيكون هنا اليوم. |
| Neden o adamın benim peşimde olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | يا إلهي، لم أكن أعرف حتى لماذا كان يطاردني. |
| - Basketbol kartı basıldığını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أنهم صنعو بطاقات لكرة السلة |
| Bilim kurguyu okuduğunu bırak onun okuyabildiğini bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أنها تقرأ، ناهيك عن الخيال العلمي |
| Bataklığın gerçek olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى بأن الرمال المتحركة حقيقية |
| Hangi eyalette olduğumu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أعني أنني لم أكن أعرف حتى في أي ولاية كنت |
| Hiçbir fikrim yok. Kaybolduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لا فكرة لديّ، لم أكن أعرف حتى أنّها كانت مفقودة. |
| Sen Billie Holliday olarak gelmiştin. O zamanlar o kim onu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أقصد ، لم أكن أعرف حتى من كانت بيلي هوليداي |
| Edip etmeyeceğimi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أو أتفقده، لم أكن أعرف حتى أنه يمكنني تفقده، لكن |
| Bu ülkeye bir daha döner miyim bilmiyordum bile. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى اذ كنت استطيع العودة لهذا البلد. |
| İki hafta öncesine kadar Jacob'ın varlığından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى أن يعقوب موجود إلا منذ أسبوعين |
| Muayeneye gidip doktorun dosyaya yanlış kan grubunu yazmasına kadar haberim yoktu. | Open Subtitles | هويتي الطبيه، في الواقع. لم أكن أعرف حتى متى حدث حتى ذهبت للعلاج والطبيب |
| - Bugüne kadar ben de bilmiyordum. | Open Subtitles | - لم أكن أعرف حتى اليوم - |
| Bunu çok geç olana kadar farkedemedim. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى فوات الآوان. |
| Ben şu ana kadar, hepsinin benden alınacağı ana kadar anlamamıştım. | Open Subtitles | لم أكن أعرف حتى الآن ، عندما أوشك أن يضيع كل هذا |