Şimdi, "genellikle" dedim çünkü her zaman güvende değildim. | TED | والآن أقول غالباً، لأننى لم أكن دائماً في مأمن. |
Ona karşı her zaman adil davranmamış olmaktan korktuğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أننى نادمة على أننى لم أكن دائماً عادلة معها... |
Ben de her zaman mükemmel değildim. | Open Subtitles | و أنا أعلم أنني لم أكن دائماً ملك المُلوك |
Ona karşı her zaman gerektiği kadar iyi olamadım. | Open Subtitles | لم أكن دائماً جيداً معها كما كان يجدر بي ان أكون. |
Belki de gerektiği kadar iyi bir adam olamadım. | Open Subtitles | حسناً ربما لم أكن دائماً نفس الرجل الطيب الذي كان يجدر بي |
Biliyorum hep yanında olamadım ama artık buradayım. | Open Subtitles | أعرف أني لم أكن دائماً بجواركِ، لكنني هنا الآن. |
Ben her zaman bu çöplükte volta atan oturmuş, kendine güvenen | Open Subtitles | لم أكن دائماً الرجل الواثق المتكيف والراضي الذي ترينه يتجول ذهاباً وإياباً في أروقة هذا المكان الكريه |
Ben her zaman şu anda olduğum gibi hoş birisi değildim. | Open Subtitles | أنا لم أكن دائماً هذا الرجل الهادىء الذي ترينهُ أمامك. |
Haklıydın da. her zaman kusursuz bir baba değildim. | Open Subtitles | وقد كنت محقاً لم أكن دائماً أباً ممتازاً |
her zaman moralim kötü olmuyor ki. Ayrıca şu anda moralim de çok iyi. | Open Subtitles | لم أكن دائماً في مزاج سيء ويمكنك أن تقول |
her zaman onun yanında olamadım. | Open Subtitles | بأنني أستطيع التواجد هناك من أجله, أتفهمين؟ لأنني لم أكن دائماً متواجدة |
Metodlarımızı her zaman onaylamıyorum ama G.P. kanun ve düzen demek benim inandığım şey de bu. | Open Subtitles | لم أكن دائماً موافقاً مع أساليبنا لكن السلطات المجرية هي القوة للقانون والنظام وهذا شيئاً أنا أؤمُن به |
Ama ben ondan her zaman nefret etmedim. | Open Subtitles | لكننى لم أكن دائماً كارهاً لها |
her zaman iyi bir kardeş olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنني لم أكن دائماً الشقيق المثالي |
Ona her zaman iyi bir arkadaş olamadım. | Open Subtitles | لم أكن دائماً الصديقة المثلى لها |