"لم أنسى" - Translation from Arabic to Turkish

• unutmadım
• asla unutmam
• unutmuş değilim
• unuttum
• asla unutmayacağım
• hiç unutmam
• bırakmadım

Ve hala o elmas için uğraşıyorum. Elması unutmadım, tatlım.
و مازلت أعمل على هذا الألماس أنا لم أنسى الألماس

Aramızda yaşananları unutmadım ama bir anne olduğumu nasıl unutabilirim?
لم أنسى بعد كلّ ما كنّاه, لكن كيف لي أن أنسى أنّني أمّ؟

Nerede olduğumuzu bilmedim ama unutmadım.
لم .. لم .اتذكر أين المكان.ولكنني لم أنسى

Hayır, sanmıyorum. Gördüğüm bir yüzü asla unutmam.
لا لا أعتقد ذلك أنا لم أنسى وجه شخص من قبل

Ben unutmuş değilim ama sen geri nasıl dönüleceğini biliyor musun?
أنا لم أنسى ذلك لكن ألديك طريقة لكي نعود بها إلى حياتنا ؟

Neyse, konuştuğumuz konuyu unutmadım, bu yüzden meraklanma.
عموماً أنا لم أنسى ماتكلمنا عنه لذا لا تقلق

32 yıllık, ama hiç unutmadım. Özellikle bunu.
بعد 20سنة من رؤية الناس لم أنسى أي واحد منهم وخاصة هذه

Hayır, unutmadım. Uçak pistte takıldı kaldı, ve kapıya gidemedik.
لا ، لم أنسى ، لقد تعطلت بي الطائرة و لم أجد و سيلة للقدوم

Pennington olayını unutmadım. Onun da senin hatan olduğunu düşünüyorum.
أنا لم أنسى بنينجتون أشعُر بِأنَها كَانت غَلطتُك

Annemin beni ezirmeyi bırakmasından beri, tek bir şeyi bile unutmadım.
أنا لم أنسى أي شيء منذ أن توقفت عن الرضاعة

Ama asla senin büyüğüm olduğunu unutmadım. Her şeyimsin.
لكنني لم أنسى أنك زعيمي أنت كل شيء بالنسبة لي

Hayır. Hiç unutmadım, hiç oy vermedim. Teknik olarak bir İngiliz vatandaşı değilim.
لا لم أنسى أبداً ولم أصوت تقنيناً أنا لست من رعايا بريطانيا

Ve o koca kıçlı arkadaşına söyle o geceki dansı unutmadım.
و أخبر صديقك الأحمق المقرّب بأنني لم أنسى ما حصل . في الحفلة الراقصة

Ama yansımaları unutmuşlar. Neyse ki ben unutmadım.
ولكنه نسي تفقد المرآة لحسن الحظ، أنا لم أنسى

Bir an bile unutmadım şu on yıl boyunca.
لم أنسى هذه السنوات العشر الماضية أبداً ولو لمرة ، ولا حتى للحظة واحدة

Ne zaman başım sıkışsa yanımdaydınız, bunu asla unutmam.
لقد أخذتمونى عندما أخفقت و أنا لم أنسى هذا أبدا

Sakın böyle düşünme çünkü seni asla unutmam.
لا تظني أني نسيت أمركِ لأنني لم أنسى.

Ben burada yokken benim için yaptıklarını unutmuş değilim.
لم أنسى ما فعلته لي عندما كنت غائبا

fakat senin yılbaşında olmadığını unuttum, değil mi?
ولكني لم أنسى هدية عيد الميلاد , أليس كذلك؟

Üzerinden yıllar geçti. Ama o sesi ve yaptıklarını asla unutmayacağım.
لقد مرت أعوام و لم أنسى هذا .الصوت و ما الذي فعله هُنا من قبل

Babamınbucanlılarındünyanınenzehirli yaratıkları olduğunu anlatışını hiç unutmam.
ـ لم أنسى عندما قال : بأنه أكثر مخلوقٍ مميت على وجه الأرض

Arkamda bırakmadım ve bu sözden nefret ediyorum. Diğer insanların etmesini de anlıyorum.
لم أنسى وأنا أكره هذه العبارة كثيرًا، وأعلم لِما يكرهُها الآخرون.