Duyguların incinmesin diye... bunu hiç söylemedim, ama okuduğum en b.ktan kitaptı. | Open Subtitles | انا لم اخبرك بذلك كى لا اجرح مشاعرك كان اقذر كتاب حاولت قرائته |
Hayır, bilemezsin çünkü bunu sana hiç söylemedim. | Open Subtitles | لا ، انت لا تعرف لأنى لم اخبرك يوماً لماذا ؟ |
Sana söylemedim cünkü bunun büyük bir sorun oluşturmasini istemedim. | Open Subtitles | انا لم اخبرك لانني لم ارد ان اجعله بالامر الهام |
Pekâlâ, Sana söylemedim. | Open Subtitles | حسنا , انا لم اخبرك انا اخبرت كل من اتصل بى |
Crickett, bunu sana hiç söylememiştim ama içten içe hep Jane Austen romanından fırlamış bir İngiliz beyefendisiyle tanışacağıma inandım. | Open Subtitles | كريكيت , انا لم اخبرك ابدا بذلك لكن في اعماقي لطالما آمنت اني سأقابل يوما ما نبيل إنجليزي مفعم بالحيوية |
İntikam almak isteyeceğinizden korktuğum için size söylemedim. | Open Subtitles | لم اخبرك لأنني كنت خائف أنك ستسعى للأنتقـام |
Oğlun sana bakmak istiyor. Sana söylemediğim bir şey var, anne. | Open Subtitles | ابنك سوف يتهم بك. هنالك شيء لم اخبرك به يا امي. |
Sizin yozlaşmış sadist bir yaşlı olduğunu daha önce söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لأني لم اخبرك من قبل أنك رجل عجوز سادي |
Bunu hiç söylemedim ama bazen sahile gidip anneni ziyaret etmek istiyorum. | Open Subtitles | انصت ، أنا لم اخبرك بهذا لكن احياناً أحب أن اذهب إلى الشاطىء و ازور والدتـّك |
Biliyorsun, sana hiç söylemedim, ama... cenazesinde söylediklerin hoştu. | Open Subtitles | أتعرف، لم اخبرك قط، ولكن ما قلته في خدمته كان رائع |
Clara için ne kadar üzüldüğümü sana hiç söylemedim, Fritz. | Open Subtitles | لم اخبرك ابداً, فريتز كم كنت اسفاً, عن كلارا |
Sana bunu hiç söylemedim ama sen harika bir kardeşsin ve harika bir babasın. | Open Subtitles | انا اعرف اني لم اخبرك بذلك من قبل لكنك أخ عظيم وأب رائع |
Sana söylemedim çünkü seni kızdırmak ve yıldönümümüzü mahvetmek istemedim. | Open Subtitles | لم اخبرك لأنك ستغضب ولااريد افساد ذكرانا |
- Öyle zannediyorduk, ben çıkışı bulana dek, Sana söylemedim. | Open Subtitles | نحن لسنا مفقودين , ولم اكن اعرف ولكن عندما عرفت لم اخبرك |
Sana söylemedim çünkü o kederli, üzgün,kadınlardan biri olmak istemiyordum. | Open Subtitles | انا لم اخبرك لإني لم ارد ان تكوني واحدة من اولائك النسوة الحزينات الكئيبات |
Böyle tepki vereceğini bildiğim için Sana söylemedim. | Open Subtitles | و ان لم اخبرك لانه كنت اعلم انك ستتصرفين هكذا |
Bunu daha önce söylememiştim Lilith de bana aynısını yaptı. | Open Subtitles | انا لم اخبرك بهذا قط لكن لليلث فعلت ذات الشيء لي |
Nasıl aşık olduklarını söylememiştim. | Open Subtitles | حسنا ، الشيء الذي لم اخبرك اياه هو كيف الامور بدأت بينهم |
Sana 2 adam olduğunu söylememiştim -Şimdi iyice saçmalamaya başladın | Open Subtitles | انا متاكد انني لم اخبرك انهما رجلان_ اتلمح لانني اختلق هذا؟ |
Bunu bilmiyordum. Ve ben de size söylemedim Bay Deeks. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ذلك - وأنا يا سيد(ديكس) لم اخبرك - |
Biliyorum, meşgulsünüz ama hiç söylemediğim bir şeyi söyleyeceğim. Bazen aptalca davrandığımı biliyorum, aptalca konuşsam da beni bırakmadın diğerleri "Bırak o serseriyi" derdi. | Open Subtitles | اعرف بأنك مشغول الآن لكنى سوف اخبرك ببعض الاشياء لم اخبرك بها من قبل |
Başımı göğüslerine dayamadan önce gerçeği söylemediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | اسف إنى لم اخبرك بالحقيقه من قبل و تغازلت بأثدائك و مؤخرتك |