Bu cani orospu çocuklarına acıyacağım hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | بدون ناجين على الاطلاق؟ لم اظن انني قد اشعر بالاسف |
Sıçıp batırdığını her zaman biliyordum ama keş olduğun aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | علمت دائماً بأنك أخرق ولكن لم اظن قط بأنك مدمن |
Hakkettiğimi düşünmedim. Düşünmüyorum da. | Open Subtitles | لم اظن يوما اني استحقها ولا افكر بذلك الان |
Evet, arayacaktım ama çok geç olmuştu. Uyanık olacağınızı düşünmedim. Tabii ki uyanıktık! | Open Subtitles | كنت ساتصل لقد تاخرت لم اظن انكم مستيقظون |
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama kesinlikle haklısın. Günaydın, bayanlar. Günaydın canım. | Open Subtitles | لم اظن اني ساضطر لقول هذا لكنك محقة كليا صباح الخير مرحبا عزيزي |
Taşıyıcı anneliğin bize göre olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | حسنا لم اظن ان الأم البديلة مناسبة لنا |
Bir personel avcısına gideceğim hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | اعتقد انني لم اظن ابداً انني من الرجال الذين يستخدمون صيادي الرؤساء |
Cinayetten daha kötü vaziyete gireceğimiz aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | حقًا , لم اظن ان هذا سيصبح اسوء من جريمه القتل |
Belki de annene sormalısın. Evet. Bunu söyleyeceğim asla aklıma gelmezdi ama buradaki kahveyi epey sever oldum. | Open Subtitles | ربما عليك ان تسأليها فحسب اتعلمين انني لم اظن قد اقول هذا لكن |
Bu kadar mutlu olacağım hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم اظن ابدا ان اكون بهذه السعاده |
Kırk yıl düşünsem, Luis Buñuel'in bize ahlak dersi vereceği aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | - لم اظن أبدا أنني سأرى اليوم الذي يقدم لنا فية لويس بونيل محاضرة عن الأخلاق |
O kadar hızlı gittiğimi düşünmedim. Bir daha yapmam. | Open Subtitles | لم اظن بأني كنت اقود بتلك السرعه أنا آسف, أنا لن افعلها مجدداً |
Los Angeles'a doğru uçaktaydık, biraz öpüştük falan, sonra onu bir daha göreceğimi düşünmedim. | Open Subtitles | التقينا على متن طائرة نحو لوس انجلس و تبادلنا بعض القبل و ثم لم اظن انني سألتقيها أبداً مجدداً |
Öyle düşünmedim Jack. O düşündü. | Open Subtitles | لم اظن ذلك يا جاك لقد إنقلبت علينا فعلاً |
Yaptığım her şeyi anlatmam gerektiğini düşünmedim. | Open Subtitles | لم اظن بأنني محتاجة بأن اخبرك بكل شئ افعله |
Açıkçası buna mecbur kalacağımı düşünmedim. | Open Subtitles | في الحقيقة لم اظن انه سيتوجب علي فعل هذا |
Böyle hissetmemi sağlayacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اظن أبداً أنكِ ستجعليني أشعر هكذا |
Çünkü sana biraz acımaya başladım sanırım ve böyle bir şeyin olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | يعيدنا لبعضنا مجددا كما تعلم لانني في الحقيقة بدأت اشعر بقليل من التعاطف معك انت تعلم انني لم اظن ان هذا يحدث مجددا اطلاقا |
Bu boktan şeyi özleyeceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اظن ابدا انني سأفتقد هذا الهراء |
Arkadaşın olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اظن ان لديك اى اصدقاء |
Ama asla bir Inugami olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | ولكن لم اظن ابدا انه انوجامي |