"لم تتح" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadı
        
    • Henüz
        
    • hiç
        
    Ve insanlar.. sanırım onların da hiçbir zaman bu şansları olmadı. Open Subtitles كما أن الناس , كما افترض لم تتح لهم الفرصة أيضا
    Belki de toplum içine girmeye fazla fırsatınız olmadı, Bayan Bennet. Open Subtitles ربما لم تتح لك الفرصة التقدم فى المجتمع الراقى بصورة كافية
    Benimle ilgilenen bir hanım bulamadım Henüz. Open Subtitles لم تتح لى فرصة مقابلة سيدة قد تهتم بهذا الأمر
    Bizim de bir-iki resmimiz var işte, ama koleksiyon yapmaya Henüz başlayamadım. Open Subtitles لدينا لوحة أو لوحتين ولكن لم تتح لي بناء مجموعة كاملة
    Ann Margret'a hiç bir zaman gece sahneye çıkmasının teklif edilmediğine inanıyorum. Open Subtitles اصدق بان اان مارغريت لم تتح الفرصه ابدا كي تكون ممثلة هوى
    Bunların dünyasına dair hiçbir şey bilmiyorum, hiç fırsatım da olmadı. Open Subtitles لا أعرف شيئاً عن هذا العالم، لم تتح لي الفرصة لذلك
    Ama o kadar çabuk bırakıp gitti ki toparlanacak vaktimiz olmadı. Open Subtitles لكن قد جلبتها بسرعة لدرجة أنه لم تتح الفرصة لتوضيح الأمور
    Onların okula gitme fırsatları olmadı, lisansları yoktu, hiç seyahat etmediler, keşfetmediler. TED لم تتح لهن الفرصة أبدًا للذهاب إلى المدرسة، لا يحملن شهادات جامعية، ولا يسافرن، ولا يتعرضن للمعرفة.
    Yaptıkların için sana teşekkür etme fırsatım olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لأشكركِ عما فعلته لأجلي هناك.
    Efendim, özür dilerim ama sizinle yalnız konuşma fırsatım olmadı. Open Subtitles سيدى استمحيك عذرا يا سيدى انني لم تتح لي الفرصه لاتحدث لك بمفردك
    Öyle bir fırsat olmadı. Mannequin süpermarketin etrafında geziniyordunuz. Leydi Stubbs'ı en son ne zaman gördünüz? Open Subtitles لم تتح الفرصة متى كانت آخر مرة رأيت فيها الليدى ستابس ؟
    Bunu Henüz berbat edecek kadar fırsatımız olmadı. Open Subtitles لم تتح لنا الفرصة إلى خرابها جدا من ذلك بكثير بعد
    Hodgins, temizlenmiş kaburgaları buraya getirdi, Henüz onları bir araya getirme şansım olmadı. Open Subtitles شظية ضلع من مسح العينات لذلك لم تتح لي فرصه الىالانلتجميعها.
    - Detaylı inceleyemedim Henüz. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لدراسة ذلك بالتفصيل، يا سيدي،
    Morse'u konuyla ilgili bilgilendirme fırsatım Henüz olmadı efendim. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لوضع مورس في الصورة حتى الآن، يا سيدي.
    Henüz hiç bir kan havuzunda çalışma fırsatım olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة للعمل على أي من حمامات الدم حتى الان.
    Terfim için size teşekkür etmeye hiç fırsat bulamadım. Open Subtitles لم تتح لى أبدا الفرصة لكى أشكركما على ترقيتى
    Bana yardım ettiğin için teşekkür etme şansım hiç olmayacak. Open Subtitles لم تتح لى الفرصه لكى اشكرك. لانك ابعدتنى عنه يا سيدى
    Kendisinin aksine, aileleri olan ve hiç tanımadığı kardeşlerini kurtaracak. Open Subtitles وقال انه حرر الاخوة انه لم يعلم مع العائلة لم تتح له قط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more