"لم تحضري" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmedin
        
    • getirmedin
        
    • getirmemişsin
        
    • getirmezsen
        
    Oliver! Seni gördüğüme ne kadar mutlu oldum bilemezsin! - Hastaneye gelmedin. Open Subtitles يهتم بشأني في هذه العائله اوليفر , لاتعلم كم أنا سعيده برؤيتك لم تحضري للمشفى
    Dün gece neden Spencer'lara gelmedin? Open Subtitles نعم, لماذا لم تحضري الى منزل سبينسر ليلة أمس ؟
    İddiaya girerim ki cüzdanını bile yanında getirmedin? Open Subtitles اراهن انك حتى لم تحضري محفظتك ؟ هل انا محق ؟
    - Seninkini getirmedin mi? Çok ağır. Pantolonum düşüyor. Open Subtitles لم تحضري مصباحك - لكن وزنه ثقيل مما سـيوقع بنطالي -
    Pes etmek zorunda olduğun anlamına gelmez bu. Kılıcını yanında getirmemişsin. Open Subtitles لكن هذا لا يعني أن تستسلمي، إنّك لم تحضري سيفك معك.
    Yeterince adam getirmemişsin. Open Subtitles أنت لم تحضري رجالاً بمافيه الكفاية
    Bir erkek getirmezsen, boş vaktin de olmaz. Open Subtitles إذا لم تحضري شاباً، لن تحظي بوقت فراغ
    Hey, bugün psikoloji dersine gelmedin. Open Subtitles مرحباً، إذن أنتِ لم تحضري حصة علم النفس اليوم، ما الأخبار؟
    Neden imza gününe gelmedin? Open Subtitles لماذا لم تحضري لجلسة توقيع الكتاب ؟
    Geçen haftaki randevuna gelmedin Bugün de çok geç geldin Open Subtitles لم تحضري موعدكِ الأسبوع الماضي
    Dün gelmedin. Open Subtitles لم تحضري البارحة
    Cumartesi günü gelmedin. Open Subtitles لم تحضري ليلة السبت
    Kahve getirmedin değil mi? Open Subtitles لم تحضري معكِ قهوة،اليس كذلك؟ آسفة
    - Trompet getirmedin, değil mi? - Ne trompeti? Open Subtitles لم تحضري بوقاً ، أليس كذلك ؟
    Jackie, çanta manta getirmedin ki sen. Open Subtitles جاكي, انتي حتى لم تحضري محفظه
    Küçük bir çanta getirmedin mi? Open Subtitles لم تحضري الحقيبة الصغيرة ؟
    Havalı korna falan getirmedin değil mi? Open Subtitles لم تحضري معك مزماراو اي شي
    Buraya sadece Aidan hakkında konuşmak için geldin. Baksana. -Krem peynir bile getirmemişsin. Open Subtitles حتى تتحدثي عن (إيدان) لم تحضري حتى الجبن بالقشدة
    Bu sefer bana hediye getirmemişsin. Open Subtitles هذه المرة، لم تحضري لي هدية.
    - Çamaşır suyu amonyak veya paspas falan getirmemişsin. Open Subtitles لم تحضري بخاخ (لايسول) أو مطهر أو ممسحة أو أي شيء
    Çantamı getirmezsen hiç getirmem. Open Subtitles صفر إذا لم تحضري لي تلك الحقيبة
    Onların istediklerini kulübeye getirmezsen, onu öldüreceğim. Open Subtitles لو لم تحضري ما يريدونه للكوخ, سأقتلها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more