Kendi yaran yüzünden ölen kıza ne olduğunu hiç düşünmedin. | Open Subtitles | بسبب جرحك، أنت لم تفكر أبداً في الفتاة الميتة |
Yani veznedarın parayı kendine saklayabileceği hiç aklına gelmedi mi? | Open Subtitles | أتعني أنك لم تفكر ، أن الموظفة قد تأخذ المال؟ |
Belki de şu ana kadar bu konu üzerinde durup düşünmediniz bile, ben de düşünmezdim, ta ki 20 kelimelik fikri mülkiyet araştırmacısı olmakla alakalı üstü kapalı bir ilana cevap verene kadar. | TED | و حتى هذه اللحظة ربما لم تفكر بذلك مرتين، ولا أنا كذلك، حتى أجبت على 20 كلمة لإعلان غامض لأصبح محقق الملكية الفكرية. |
Rambaldi'nin benim hakkımda haklı olabileceğini bir kere bile düşünmedin mi? | Open Subtitles | أنت لم تفكر فى هذا أبدا احتمال صحة نبوءات رمبالدى اتجاهى |
Kendini düşünmüyorsan en azından beni düşün. | Open Subtitles | لو لم تفكر بنفسك فكر بى على ألاقل |
Benim uzmanlığımın çek yazmakla sınırlı olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تفكر قدرتنا على كتابة الشيكات , أليس كذلك؟ |
Cliff sanırım her şeyi düşünmemişsin. | Open Subtitles | كذلك ، كليف اعتقد انك لم تفكر في كل شيء |
- Kanıtlar çok yetersiz. - O zaman böyle düşünmüyordun. | Open Subtitles | الدليل كان جد واهن - لم تفكر وقتها هكذا - |
Hiç kendi organizasyonunun içine bakmayı düşünmedin demek. | Open Subtitles | لم تفكر ابدا فى النظر داخل منظمتك ؟ |
Bu adamlara ödeme yapmayı hiç düşünmedin değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تفكر حتى برشوه هؤلأ الرجال, أليس كذلك؟ |
- Sahi mi? Senden önce ben ölürsem ne yapacağını hiç düşünmedin mi? | Open Subtitles | انت لم تفكر أبداً عن ماذا ستفعل اذا أنا مت اول؟ |
Ama beni hiç düşünmedin! Şimdi biz ne yapacağız? | Open Subtitles | و لكنك لم تفكر فى قط لم تهتم بأمرى أبدا |
Bunlar için ödeme yapacağın hiç aklına gelmezdi, değil mi? | Open Subtitles | أظن أنك لم تفكر أبداً بالدفع لهؤلاء. أليس كذلك؟ |
Bunları söyleyeceğin hiç aklına gelmezdi, değil mi? | Open Subtitles | لم تفكر مطلقاً أنك ستدمدم بهذه الكلمات، أليس كذلك؟ |
Ama büyük olasılıkla bir süredir temellerini düşünmediniz. | TED | لكن الاحتمالات هي، ربما لم تفكر في الأساسيات منذ فترة. |
Ve bize yardım konusunda güvenebileceğinizi düşünmediniz, öyle mi? | Open Subtitles | وانت لم تفكر انه يمكنك ان تثق بنا للمساعدة؟ |
Bu özenle hazırlanmış maskaralıkta oynarken sana bunları niye yaptırdığını sormak aklına gelmedi mi? | Open Subtitles | خلال هذه المسرحية الهزلية المتقنة لم تفكر أبداً أن تسأله لماذا أجبرك على القيام بكل هذه الأمور الغريبة؟ |
Testosteronla dolu penis büyütücüsü almak yerine doktordan bir reçete almak aklına gelmedi mi? | Open Subtitles | لم تفكر بأن تستشير طبيباً بدلاً من مضخة هرمون ذكوري لقضيبك؟ |
Ben çarşaf kalesi yapmak istemiştim, ama sen durup ikinci bir kez bile düşünmedin. | Open Subtitles | أردت صنع حصن بطانيات و أنت لم تفكر بذلك للحظة |
Hiç kardeşin olduğumu bile düşünmedin O zaman neden...? | Open Subtitles | لم تفكر حتى أنني كنت أخوك الحقيقي, إذاً لماذا... ؟ |
Kendini düşünmüyorsan... ..aileni düşün! | Open Subtitles | -إن لم تفكر بنفسك ... -ماذا؟ إن لم تفكر بنفسك ففكر بالعائلة وسمعتنا الطيبة |
Ama bu kez böyle olmayacak. Bu fikre can simidiymiş gibi sarıldın. Diğer ihtimaller hakkında düşünmüyorsun. | Open Subtitles | تعلقت بهذه الفكرة كطوق نجاة و لم تفكر حتى بأي احتمال آخر |
Tanrım, doğru düzgün düşünmemişsin bile. | Open Subtitles | يا إلهي, أنت لم تفكر بالأمر بالكامل |
Kendi çocuklarını programa dahil ederken o çocukları düşünmüyordun herhalde. | Open Subtitles | انت لم تفكر فى هؤلاء الأطفال حينما وضعت أطفالك فى هذا البرنامج |
Hiç kendi organizasyonunun içine bakmayı düşünmedin demek... | Open Subtitles | لم تفكر ابدا فى النظر داخل منظمتك ؟ |