"لم تفهمي" - Translation from Arabic to Turkish

• Anlamıyorsun
• anlamadın
• noktayı kaçırıyorsun
• yanlış anladın

Anlamıyorsun. Biriyle yan yana ölümle yüzleşince, aranızda adı konmamış bir bağ oluşur.
أنت لم تفهمي لك عندما تقفين بجانب شخصاً ما , والموت أمامكم,

- Biliyorum. Bunu anladım. - Hayır Anlamıyorsun.
اعلم لقد فهمت هذا لا لم تفهمي ذلك والا لم ترسلي

Anlamıyorsun. Ona yardım etmeliydim, tamam mı?
أنتِ لم تفهمي ، تعيّن عليّ أنّ أساعده ، أتفقنا؟

Olayın asıl amacını, yani hoş ve etkileyici şeyler yazma konusunu anlamadın sanırım.
أظنُّ أنّكِ لم تفهمي غرضَ هذا العمل وهو أن أكتبَ كلاماً جميلاً ومؤثراً

Tabi ki, ama önemli noktayı kaçırıyorsun.
بالتأكيد، لكنك لم تفهمي المغزى.

Ne yapıyorum hiç Anlamıyorsun, değil mi?
أنتِ لم تفهمي ماذا أفعل؟ إذاً لماذا قلتي ما قلتيه؟

Anlamıyorsun değil mi güzelim?
أنت لم تفهمي الأمر فحسب، أليس كذلك أيها الجميلة ؟

Hayır, amacımı Anlamıyorsun.
كان هناك غذاءُ تحت لا أنت لم تفهمي مقصدي

Ama sen hiçbir şeyi Anlamıyorsun.
التعقيدات تكّمن في القرارات الصعبة ولكنكِ لم تفهمي منها أي شيء

Bak, Anlamıyorsun. Burada güvende değiliz.
أسمعي , أنتِ لم تفهمي نحن لسنا آمنين هنا

Hayır, bunu kastetmedim. Anlamıyorsun.
لا ، لم اقصد هذا انتِ لم تفهمي

Dinle beni, Anlamıyorsun. Anneme söylediklerim...
اسمعيني , أنت لم تفهمي الأمر, الأشياء التي قلتها لأمي...

Bak, biliyorum, bunu Anlamıyorsun.
إنظري . أعلم انكِ لم تفهمي هذا

Hayır, hiç de Anlamıyorsun.
كلا ، من الواضح بأنكِ لم تفهمي

Anlamıyorsun, değil mi?
كلمني لم تفهمي الأمر بعد, أليس كذلك؟

Söylediklerimin bir kelimesini bile Anlamıyorsun.
أنتِ لم تفهمي أي كلمة مما قيلت

İnternet'in ne kadar tehlikeli olduğunu Anlamıyorsun galiba.
يبدو أنّك لم تفهمي خطورة الإنترنت

Hâlâ, seninkilerin, benden çalarak çıkartığı sorunu anlamadın değil mi?
أنتٍ لم تفهمي بعد المشكلة التي سببتها عائلتكِ عند السرقة مني، هل فهمتِ؟

Asıl soru, neden daha önce anlamadın?
السؤال هو لماذا لم تفهمي ذلك من قبل؟

En önemli noktayı kaçırıyorsun. Çok kalın kafalısın Robbins.
أنتِ لم تفهمي قصدي (أنتِ غبية جداً يا (روبينز

Tamamen yanlış anladın. Büyük düşün. Bireysel sihrimiz var.
لم تفهمي الأمر، فكري مليًا، لدينا سحرٌ منفرد، يمكننا أن نجعل هذا البلدة كما نريد.